Kripto para ve blok zincir dünyasında son bir yılın gündemini en çok meşgul eden konular metaverse ve Web3 oldu. Bugünlerde herkes metaverse ve Web3 teknolojilerinin gelecek için vadettiklerini tartışıyor. Herkesin aklında şu soru var: “Metaverse ve Web3, nasıl bir dünya yaratacak?”
Bu sorunun cevabı aslında bugün kullandığımız internete, yani Web 2.0’a dair bir soruda yatıyor: “Günümüzde internetin üzerinde ne kadar kontrol sahibiyiz?”
Size peşinen cevap verelim: Hiç! Bugün kullandığınız çevrimiçi hizmetler ve bu hizmetlerdeki varlıklarınız üzerinde kontrol sahibi olduğunuza inanıyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz. Ancak metaverse ve Web3 teknolojilerinin gelişmesi ile beraber gelecekte internet üzerinde kontrol sahibi olabilirsiniz.
Şimdi gelin, önce metaverse ve Web3 kavramlarını açıklayalım; ardından da bu teknolojilerin geleceğini tartışalım.
Metaverse nedir?
Metaverse kavramını blok zincir teknolojisi bu kadar popüler olmadan bile duymuş olabilirsiniz. Çünkü bu kavram ilk kez yazar Neal Stephenson tarafından 1992 tarihli Snow Crash romanında kullanılmıştır. Ready Player One ve The Matrix gibi kitaplar ve filmler ise metaverse kavramını anaakım bir konsept haline getirmiştir. Bugün, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve blok zincir teknolojilerindeki gelişmeler ise metaverse kavramını geleceğe dair öngörülerin merkezine yerleştirmiştir.
Peki bu kavram neyi ifade eder? Metaverse, en basit tanımıyla, kullanıcıların birbiriyle etkileşime geçebildiği ve çeşitli uygulamalara ya da hizmetlere daha kapsamlı şekilde bağlanabildiği sanal dünyaları ifade eder. Metaverse, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, oyun, blok zincir ve kripto paralar gibi kavramların bir birleşimi olarak da tanımlanabilir. Bugün Decentraland (MANA), The Sandbox (SAND) gibi birçok metaverse oyunu kullanıcıların üç boyutlu sanal dünyalarda gezinebilmesini, kripto para birimleriyle aldıkları ve gerçekten sahip oldukları sanal araziler üzerinde kendi içeriklerini oluşturabilmesini sağlıyor. Bununla da kalmıyor ve şimdiden çeşitli şirketler metaverse alanlarında toplantılar gerçekleştiriyor, metaverse platformlarında konserler düzenleniyor, mağazalar açılıyor. Yani metaverse, sanal bir ortamda gerçek bir dünya inşa ediyor.
Web3 nedir?
Bu makaleyi okuyan siz, bugünün interneti üzerinde gerçekten kontrol sahibi olduğunuza inanıyor musunuz? Web 2.0, yani bugün kullandığımız internet, ne yazık ki hiçbir hizmetin ve etkileşimin kontrolünü biz sıradan kullanıcılara vermiyor. Sosyal medya ağlarından e-posta servislerine kadar tüm internet büyük şirketlerin kontrolünde. Bir şirket, uygulamasının fişini çektiği anda o uygulamadaki tüm varlığımız da toz olur. Örneğin Instagram’a yüklediğimiz fotoğrafların bir anda uçup gitmesi aslında işten bile değildir. Böyle bir şey Instagram’ın hesabımızı engellemesine, silmesine ya da uygulamanın bir şekilde ortadan kalkmasına bakar.
Web 2.0 kişisel gizlilik açısından da birçok soru işareti barındırmaktadır. Özellikle Facebook’a dair yaşanan kişisel bilgilerin gizliliği tartışmaları bunun yalnızca bir örneğiydi. Bugünün internetinde, interneti kontrol eden büyük şirketler, tüm kişisel bilgilerimizin kontrolünü de ellerinde bulundurur.
İşte Web3 fikri, bu güvenlik, sahiplik ve gizlilik endişeleri arasında popülerlik kazanmıştır. Peki, Web3 tam olarak ne demektir?
Web3 (ya da Web 3.0), en basit şekilde “merkeziyetsiz internet” olarak tanımlanabilir. Web 2.0 ile beraber başta sosyal medyanın gelişmesi olmak üzere birçok yenilik, kullanıcılar için daha interaktif bir yapı ortaya çıkarsa da internet, hâlâ merkezi yapılar tarafından kontrol ediliyor. Web3 ise bireylerin veya şirketlerin sahip olduğu sunucularda merkezileşmeyi ortadan kaldırmayı vadediyor. Bu yeni internet anlayışı, blok zincir ve merkeziyetsiz otonom organizasyonlar (DAO), merkeziyetsiz uygulamalar gibi dağıtılmış teknolojiler üzerine kurulu bir yapı kurmayı amaçlıyor. Böylece bugün şirketlerin sahip olduğu, merkezi otoritelerin müdahale edebildiği tüm çevrimiçi varlıkları ve hizmetleri onların gerçek sahibi olan kullanıcılara veriyor.
Web3’ün ardında yatan fikir, daha demokratik bir internet inşa etmektir. Bu gerçekleştiği zaman hiçbir kuruluş ya da kişi çevrimiçi bilgi akışını kontrol edemeyeceği gibi bir ağı ortadan kaldıramayacak da. Web3 yapısında uygulamaların çalıştırıldığı ve verilerin depolandığı sunucuların sahibi, hangi kural ve düzenlemelerin yürürlükte olduğu ve bunların nasıl kullanılabileceği konusunda oy hakkı bulunan kullanıcılar olacak.
Metaverse ve Web3 teknolojilerinin geleceği
Yukarıda tanımladığımız metaverse ve Web3 teknolojileri, sıklıkla birbirleriyle karıştırılan ama aslında birbirinden farklı iki kavram. Web3 ile metaverse arasındaki farkları bir başka makalemizde detaylı şekilde açıklamıştık. Ancak burada da kısaca ifade etmek yarar var.
Web3 ve metaverse, birbirinden konsept olarak farklı iki kavramdır. Web3 daha demokratik, merkeziyetsiz bir internet ağını ifade eder. Metaverse ise kullanıcıların birbiriyle ve uygulamalarla, hizmetlerle daha fazla etkileşime girebildiği sanal dünyaları ifade etmektedir.
Bu iki kavram birbirinden farklı da olsa, gelecekleri birçok yönden ortaktır. Metaverse ve Web3 teknolojilerinin birbirini tamamlayacağı düşünülmektedir. Peki niçin ve nasıl?
Metaverse gerçek dünyanın yerini alabilir mi?
Metaverse ile ilgili en çok merak edilen konu, gerçek dünyaya ne kadar alternatif olabileceği. Bu noktada Web3 devreye giriyor. Çünkü gerçek dünyada sahip olduğumuz varlıklar üzerinde gerçekten sahipliğimiz vardır. Metaverse ise blok zincir teknolojisi ortaya çıkana kadar bunu sağlamaktan uzaktı. Örneğin, Knight Online ya da Fortnite gibi metaverse sayılabilecek çevrimiçi oyunlarda ne karakterlerimize ne de öğelere gerçekten sahiptik. Hesabımızın silinmesi ya da oyunların ortadan kalkması durumunda bu metaverselerde sahip olduğumuz her şey de yok oluyordu. İşte, blok zincir teknolojisi Web3 kavramını uygulanabilir kılarken metaverse’ün de kaderini değiştirdi. Web3 geliştikçe metaverse alternatif bir dünya olmaya daha yaklaşacak. Çünkü ancak tamamen şeffaf ve merkeziyetsiz bir metaverse, gerçek dünyaya alternatif olabilir.
Bu durumda metaverse ve Web3 teknolojilerinin geleceğinin ortak olduğu; yani biri geliştikçe diğerinin de gelişeceği düşünülebilir. Ne var ki bugün hâlâ bu noktadan uzağız. Bugün erken aşamadaki birçok metaverse, farklı hizmet sağlayıcılar tarafından kontrol ediliyor.
Facebook'un adını Meta olarak değiştirmesi ve metaverse geliştirmek için 10 bin kişiyi işe alması da metaverse ve Web3 teknolojilerinin geleceğine dair soru işaretleri oluşmasına yol açtı. Bazıları, şirketin bunu veri güvenliği ve kullanıcıların gizliliği skandallarından adını temizlemek için bir üçkağıt olarak yaptığı konusunda ısrarcı. Facebook’un bu girişimine daha olumlu bakanlar ise bunun metaverse altyapısını inşa etmek için bir sermaye akışı (50 milyon dolar) ile yetenekleri (10 bin yeni iş) bir araya getirdiğini ve metaverse fikrini ana akıma soktuğunu savunuyor.
Metaverse ve Web3 teknolojilerinin ortak geleceği
Ancak, Facebook gibi şirketler merkezi kimlik sağlayıcılardır. Yani kullanıcıların platformlarında oluşturdukları dijital kimlikler ve içerikler, kullanıcıların üzerinde hiçbir kontrollerinin olmadığı merkezi sunucularda depolanır. Bu, bu şirketlerin aynı anda hem teknoloji sağlayıcısı hem karar verici hem de veri sahibi olduğu anlamına gelir.
Geçtiğimiz birkaç yılda gördüğümüz gibi, bu teknoloji şirketleri genellikle kullanıcı çıkarlarını ve verilerini korumaz. Birçok yeni kişi ve kuruluş metaverse piyasasına girerken, metaverse için gelecek vizyonunun bir taslağını çizmek ve bu gelecek vizyonunda merkeziyetsizlik uygulanmasına ve kullanıcıların sahipliğine öncelik verilmesi önemlidir. Bu, Web3’ün sağladığı bir dizi kural ve yönerge ile başarılabilir. Hem Web3 teknolojileri hem de metaverse birbirini mükemmel şekilde destekler.
Metaverse dijital bir alandır, Web 3.0 ise merkezi olmayan bir internet vadeder. Bu açıdan Web3, metaverse'deki bağlantının temeli olarak hizmet edebilir. Öte yandan, metaverse'deki yaratıcı ekonomi, merkeziyetsiz çözümlerin uygulanmasıyla yepyeni bir finansal dünya geliştirerek Web 3.0 vizyonunu güzel bir şekilde tamamlayabilir.
Bir başka deyişle metaverse ve Web3 teknolojileri, ortak bir geleceğe sahiptir.