Katman-1 blok zincirleri kalabalıklaştı ve aralarındaki rekabet artık had safhaya ulaştı. Bitcoin (BTC), 2009'da piyasaya sürüldüğünde yalnız başındaydı; kendisine gerçekten meydan okuyan bir alternatif çıkmadan önce yıllarca kendine ait bir alana sahip oldu. Bugün ise daha geniş kripto ekosisteminde pay edilmiş yaklaşık 2 trilyon dolar için rekabet eden yüzden fazla farklı Katman-1 blok zinciri bulunuyor. Bu muazzam büyüklüğüne rağmen, pazarın yüzde 50’sinden fazlasını sadece iki oyuncu, Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) kontrol ediyor. Pazara yeni girenlerin çoğu, Ethereum'un tarihsel olarak pazar hakimiyetini elinde tuttuğu akıllı sözleşme alanına odaklanmış halde. Çok sayıda yeni oyuncu, son 18 ayda başarılı bir şekilde etkileyici bir çekiş kazandı. Bir protokolde yatırılan varlıkların ölçüsü olan Kilitli Toplam Değere (TVL) bakıldığında, Ethereum 2021'in başında toplam akıllı sözleşme pazarının yüzde 97'sini elinde tutuyordu. Mart 2022 itibarıyla bu rakam yüzde 60'ın altına düştü.
Piyasaya yeni girenler, Ethereum'un şu anda eksik olduğu her şeyi geliştirmeye çalıştılar. Yani daha hızlı, daha ucuz veya daha çekici bir ödül yapısı sağlıyorlar. Akıllı sözleşme alanı çok geniş olduğundan ve çok hızlı bir şekilde büyümeye devam ettiğinden, rekabetin artması şaşırtıcı değil. Ama kaç kazanan olabilir? Akıllı sözleşme alanına iki oyuncunun hakim olacağını düşünürsek Solana (SOL), Avalanche (AVAX) ve Terra (LUNA) hemen dikkat çekiyor. 2021'de her biri TVL ile ölçülen pazar payında sırasıyla yüzde 4, yüzde 5 ve yüzde 8 oranında büyüdü.
Ancak bu taht yarışına 2020’nin başlarında yeni bir protokol daha dahil oldu: Near Protocol (NEAR). Etkileyici bir ekip, güçlü finansman ve yeni temel teknolojisi ile NEAR Protocol, halka açıldıktan sonraki bir yıl içinde hızla 10 milyar doların üzerinde bir piyasa değerine ulaştı. Bu makalede, NEAR Protocol’ü inceleyeceğiz.
NEAR Protocol: Katman-1’in geleceği
Near Protocol ya da kısaca NEAR, blok zincir dünyasında önemli bir Katman-1 çözümü olarak çıktı. Fakat bu protokolün ne olduğunu ve Katman-1’in geleceği üzerinde nasıl söz sahibi olduğunu anlamak için önce nasıl kurulduğuna bir bakmak gerek.
NEAR nasıl kuruldu?
NEAR, 2018 yılında Illia Polosukhin ve Alexander Skidanov tarafından kuruldu. Her ikisi de öğrenciliklerinde ICPC Dünya Finalleri’nin Uluslararası Üniversite Programlama Yarışması'nda üst sıralarda yer aldı; Skidanov altın madalya kazandı.
NEAR’ı kurmadan önce Skidanov, Microsoft şirketinde yazılım mühendisi olarak çalışmıştı. Polosukhin ise Google’da mühendis olarak çalışmış, TensorFlow makine öğrenimi platformu üzerinde vakit harcamıştı. İkili, Y-Combinator şirketinde, alakasız projeler üzerinde çalışırken tanıştı ve makine öğrenimiyle ilgili ortak bir sorunu dert edindiler. İkili, bilgisayar bilimlerinin kutsal kâsesi sayılan program sentezini çözmenin yollarını aramaya girişti. Ancak küçük kod parçalarıyla ilgili tüm dünyadan geliştiricilerin yardımına ihtiyaçları vardı. Bu kişilere ödeme yapmak söz konusu olduğunda ise bir sorun ortaya çıktı: Geleneksel finans ağları üzerinden ödeme yapmak maliyetli ve yavaştı. Kripto para birimleriyle ödeme yapmak istediklerinde ise mevcut blok zincirlerin de çok yavaş ve maliyetli olduğunu fark ettiler. Böylece, kendileri daha iyi ve verimli bir blok zincir inşa etmeye karar verdiler. Bu blok zincir, NEAR olacaktı.
NEAR Protocol’ün vizyonu
NEAR ekibi, en büyük akıllı sözleşme platformu Ethereum'un teknolojisine daha derinden baktıkça, araçların yanı sıra kodlama zihniyetinin çoğu geleneksel geliştirici için yeterince sezgisel olmadığını fark etti. Bu yüzden NEAR bileşenlerini, blok zincirlerinde standart programlama dillerinin de kullanılabilmesi için Google, Microsoft ve diğer teknoloji devlerinde kullanılan endüstri standardı araçlarla ve WebAssembly’den yararlanarak sıfırdan oluşturdular.
Bu, NEAR ekibinin temel bir ilkesinin altını çizmektedir: NEAR, her zaman geliştiricilere öncelik vermeyi amaçlar. NEAR, WebAssembly'yi oluşturan herhangi bir dili destekleyebilir ki bunlar arasında bugün Java, Go, Rust gibi yaygın programlama dilleri de bulunmaktadır. Bu, merkeziyetsiz uygulama geliştiricileri için büyük bir fırsattır çünkü Ethereum blok zincirinde uygulama geliştirmek isteyen birinin Solidity gibi çok özel bir dili öğrenmesi gerekmektedir. WebAssembly ayrıca geliştiricilerin eski uygulamalarını Web3'e daha kolay taşımasına olanak tanır.
NEAR’ın blok zincir teknolojisine getirdiği bu esneklik, onu Web3 için, yani merkeziyetsiz ve şeffaf bir internet ağı için temel platform haline getirebilir. Bugün NEAR ekibi de bu vizyonu benimsemiş durumda. Bu vizyon, merkeziyetsiz finans konseptinde gördüğümüz finansal varlıklar için dönüştürülebilir, izinsiz değer aktarımı kavramından değeri olabilecek her şeyin tokenleştirilmesine kadar birçok şeyi kapsıyor. Böyle bir şeyi gerçekleştirebilmek için muazzam bir işlem hacminin düşük maliyetle ve yüksek hızla idare edilebilmesi gerekir. Nitekim NEAR da bunu başarmayı amaçlıyor.
NEAR Protocol’ün teknolojisi
NEAR Protocol, amacını ve vizyonunu gerçekleştirmek için kendine özgü bir teknolojik yapıya sahiptir. Yazımızın bu kısmında, NEAR Protocol’ün teknolojisini inceleyeceğiz.
Blok zincir temelleri
NEAR blok zinciri, Eşiklenmiş İş Kanıtı (Thresholded Proof-of-Stake) olarak bilinen bir tür İş Kanıtı (Proof-of-Stake - PoS) konsensüs algoritması kullanır. Bu yaklaşımda belirli bir parça (shard) ile stake edilen NEAR yüzdesine dayalı olarak doğrulayıcılara ve stake edenlere stake ödülleri dağıtır. Bu, doğrulayıcı sayısını artırarak daha fazla ağ katılımı sağlar. Büyük doğrulayıcı havuzlarını caydırmak ve merkeziyetsizliği daha da teşvik etmek için Metapool gibi üçüncü taraf çözümler de oluşturulmuştur.
Gelelim NEAR blok zincirinin blok üretim sürecine. NEAR'ın blok üretim tekniğine “DoomSlug” deniyor. DoomSlug, NEAR'ın Ethereum (ETH) gibi birden fazla blok beklemek yerine doğrulayıcılar arasında yalnızca bir tur iletişimden sonra işlemler için "pratik kesinlik" elde etmesine olanak tanır. Kesinlik, bir blok zinciri işleminin ağ tarafından etkin bir şekilde geri döndürülemez kılındığını ifade eden bir terimdir. NEAR, tüm katılımcıların yarısı çevrimiçiyse ve geçersiz veya yanlış blokları onaylamıyorsa blok üretmeye ve tamamlamaya devam edebilir. Bu yüzde 50 çoğunluk, Ethereum ve diğer ağların temelini oluşturan Bizans Hata Toleransı (BFT) konsensüs algoritmalarının gerektirdiği yüzde 66 çoğunluktan farklıdır. Bu yüzde 50 konsensüs, “Doomslug Kesinliği” olarak adlandırılmaktadır. Durumun böyle olmasının ardındaki nüanslar oldukça teknik ancak bu yapı, popüler BFT algoritmalarına (PBFT, Tendermint, Hotstuff vb.) kıyasla katılımcılar arasındaki iletişim ve etkileşim zamanlamasını kısaltır.
Uyumluluk
NEAR blok zinciri, akıllı sözleşmeleri çalıştırabilir. Aynı zamanda Ethereum Sanal Makinesi (EVM) ile uyumluluğa da sahiptir ve bu sayede Ethereum (ETH) geliştiricileri, uygulamalarını kolayca NEAR blok zincirine taşıyabilir. NEAR, EVM uyumluluğunu benzersiz bir şekilde gerçekleştirmiştir: NEAR ana ağında Aurora adlı bir akıllı sözleşme oluşturarak.
Aurora esasen kendi bağımsız ağı olarak hareket eder ancak tamamen yeni bir blok zincirinden ziyade bir akıllı sözleşme olarak. Bu tasarım, diğer blok zincirleri EVM'yi bu şekilde çalıştırma kabiliyetine sahip olmadığı için, NEAR'ın altında yatan teknolojinin gücünü sergiler ve güncellemeler için daha fazla esneklik sağlar.
Aurora bir yan zincir olarak çalışır ama Ethereum'daki benzer Katman-2 tipi çözümlerin yaptığı gibi blokları zincir dışı doğrulamaz. Tüm doğrulama işlemleri NEAR ve Ethereum blok zincirlerinde gerçekleşir. Aurora, kendi blok zinciri olmadığı için blok zamanını ve konsensüs mekanizmasını NEAR ağından devralır. Kullanıcılar, Aurora’yı veya uygulamalarını kullanırken, NEAR ağı işlem ücretlerini yerel tokenlar yerine ETH olarak öderler. Bu yaklaşım, kullanıcılar için basitliği artırır.
Güvenlik ve ölçeklenebilirlik
Bir blok zincirindeki düğümler işlemleri işlemek, diğer düğümlerle iletişim kurmak ve blok zincirinin geçmişini depolamak gibi temel işlevlere sahiptir. Mevcut blok zinciri teknolojisi, bir ağdaki tüm tam düğümlerin her işlemi işlemesini ve zincirin tüm geçmişini saklamasını gerektirir. Bu, ağın güvenli kalmasına yardımcı olsa da yavaşlamasına neden olur. Örneğin, Ethereum blok zincirinde senkronize kalması gereken yaklaşık 2 bin 500 düğüm vardır. Bu da ağda ölçeklenebilirlik sorunlarına yol açmakta; işlem hızını düşürüp maliyetleri artırmaktadır.
NEAR Protocol’ün ölçeklenebilirlik yaklaşımı ise tıpkı 2022 yılı içinde tamamlanması beklenen Ethereum 2.0 güncellemesinde olduğu gibi parçalama (sharding) yönteminden yararlanır. Parçalama yöntemi, blok zinciri geçmişini daha küçük parçalara bölerek farklı sunucularda depolanmasını sağlar. Bunu yaparken ağ hızını ve ölçeklenebilirliğini artırmak için veri depolama, işleme ve hesaplamayı birden çok düğüm arasında dağıtır. Yani bir düğüm, ağdaki her işlem yerine genel durumun bir parçasını işleyebilir ve saklayabilir
Ne var ki parçalama yöntemi, ölçeklenebilirlik sorununu çözerken güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir. Bu sistemde doğrulayıcılar yalnızca kendi parçalarının tam durumunu gördüğü için her parça bir çeşit silo olarak çalışır. Yeni bir blok üretildiğinde, her bir parçanın anlık görüntüsü alınır ve ana zincire toplanır. Ancak doğal olarak her parçanın ana zincirden daha az doğrulayıcısı vardır; bu yüzden kötü aktörlere karşı daha savunmasızdırlar. Bu kurulum, her bir parçayı tüm zincirden daha az güvenli hale getirir. Geleneksel parçalı ağlar, bu sorunla başa çıkmak için parçalara rastgele doğrulayıcılar atar. Bu, gücün daha sonra saldırı için çekici bir hedef haline gelebilecek tek bir parçada yoğunlaşmasını engeller. Bir blok zincirinde rastgelelik karmaşık bir konudur ve parçalamada rastgeleliği uygulamaya yönelik mevcut tüm girişimler, çeşitli şeylerden feragat etmek durumunda kalır. NEAR ise protokol tehlikeye girmeden önce 2/3'e kadar kötü aktörlere tolerans göstererek rastgeleliğe yeni bir yaklaşım getirir.
NEAR’ın parçalama teknolojisi NightShade olarak anılır. NightShade, ana zinciri tek tek blok zincirlere bölmek yerine, tek tek blokları bölerek çalışır. Her parça, "yığın" adı verilen kendi veri grubunu üretir. Bu yığın daha sonra bir baş doğrulayıcı tarafından blok halinde düzenlenir. Her blok, yığının içeriği hakkında bilgi içeren tüm meta verileri, yani yığın başlıklarını içerir: Bu, parça işlemlerinin tam bir listesidir. Bu yaklaşım, parçaların her blokta kapladığı alanı azaltır. Bu şekilde, tekil parça işlemleri hakkındaki iletişim de tüm blok zincire yayılır. Böylece blok zincir işleme, depolama ve ağ yayılımını paralelleştirebilir.
Şu anda NEAR ağını koruyan 100 doğrulayıcı koltuğu var. Bu doğrulayıcılar, parçaların üretilmesinden ve onaylanmasından sorumlu. Az sayıda koltuk nedeniyle, doğrulayıcı koltuğuna oturmanın bedeli de oldukça yüksek. Öyle ki bugün bir doğrulayıcı koltuğu elde etmek için yaklaşık 50 bin NEAR token gerekiyor. 2022'nin ortalarında yapılması planlanan bir güncellemeyle doğrulayıcıların sayısı da artacak. Böylece doğrulayıcı olmak için gereken NEAR token miktarı da düşecek.
NightShade, son aşamasında kullanıcılar tarafından talep arttıkça ağın ve parça sayısının ölçeklendiği dinamik yeniden parçalamayı (re-sharding) sisteme dahil edecek. Bu, maliyetleri yönetilebilir tutarken yüksek verim sağlar. Dinamik yeniden parçalamanın 2022'nin sonuna kadar faaliyete geçmesi bekleniyor.
NEAR, ölçeklendirmeyi daha da ileriye taşımak amacıyla, geliştiricilerin belirli kullanım durumları için tasarlanmış ve ana zincirle paralel olarak çalışan kendi "uygulama zincirlerini" oluşturup başlatmalarına olanak tanımak üzere Octopus ağıyla da ortaklık kurdu. Octopus, geliştiriciler için önceden oluşturulmuş işlevsel uygulama zincirleri sağlayan bir ağdır. Octopus'taki tüm uygulama zincirleri, diğer blok zincirlerle çapraz uyumludur. Octopus ağı, NEAR üzerinde akıllı sözleşme olarak başlatılmıştır.
Kullanılabilirlik
Web2 kullanıcılarının, yani günümüz internet kullanıcılarının katılımı için görünüşte küçük ama aslında büyük bir adım NEAR hesap modelidir. Eski blok zincirlerde, genel anahtarınız hesap numaranız olarak hizmet eder. Bu genel anahtar, hesabın kontrolünü sağlayan özel anahtarınızla ilişkilidir. NEAR ise genel anahtarı herkes tarafından kolayca okunabilir ve ezberlenebilir adresler olarak oluşturmuştur. Yani bu ağdaki adresler karmaşık ve upuzun sayı ve rakamlardan oluşmaz. Bu, Ethereum Name Service (ENS) tarafından Ethereum hesapları için verilen hizmete benzer ancak ücretsizdir.
NEAR token
NEAR blok zincirinin yerel kripto para birimi NEAR tokendır. Ağdaki işlem ücretleri ve depolama ödemeleri NEAR token ile ödenir. NEAR token, işlem doğrulayıcıları olarak ağda fikir birliği sağlanmasına katılan token sahipleri tarafından stake de edilebilir. Bu işlem doğrulayıcıları, hizmetleri için yıllık bazda toplam NEAR arzının yüzde 4,5'ine tekabül eden miktarda NEAR token ile ödüllendirilir.
Akıllı sözleşmelerin yarattığı işlem ücretlerinin bir kısmı da NEAR token olarak ilgili akıllı sözleşmeyi oluşturan geliştiriciye verilir.
Sonuç
NEAR Protocol, hızlı, çabuk kesinliğe varan, ucuz ve güvenli işlemlere olanak tanıyan bir teknoloji geliştirmiştir. Bu, kolay kullanılabilir oluşuyla da düşündüğümüzde NEAR Protocol’ü kullanıcılar için cazip kılmaktadır. Sağlam ekibi ve vizyonuyla NEAR, gelecek vadeden bir blok zincir olarak görünüyor.