Threshold (T): İlk Merkeziyetsiz Uygulama Birleşmesi

İleri Seviye
Threshold (T): İlk Merkeziyetsiz Uygulama Birleşmesi

İlk merkeziyetsiz uygulama birleşmesinin ürünü olan Threshold (T), kripto dünyası için de facto bir şifreleme ağı oluşturmaya çalışıyor. Nasıl mı? Yenilenmiş ve yüksek düzeyde ölçeklenebilir bir çözüm olan tBTC v2 ile Bitcoin’i (BTC) Ethereum (ETH) ağına getirerek!  

Aslında Threshold (T), Keep Network ile NuCypher’ın birleşiminden oluşan bir ürün. Keep Network’ün tBTC’sini geliştirerek ve NuCypher'ın geniş düğüm ağı sayesinde Threshold, ilk tamamen merkeziyetsiz Bitcoin-Ethereum varlık köprüsünü çıkarmayı amaçlıyor. Bu kolay bir hedef değil ama Threshold, bu zorlu görevin üstesinden gelmek için Keep ve NuCypher’ın güçlerini birleştiriyor. 

Bu makalede Threshold (T) projesinin nasıl doğduğuna ve ne vadettiğine yakından bakacağız. 

Bitlo üzerinden Türk lirası ile Threshold (T) almak için tıklayın.

Threshold (T) projesinin arka planı

Threshold (T) ağı, Keep ile NuCypher ağlarının birleşmesi ile oluştu. Bu yüzden ilk olarak Keep ve NuCypher ağlarına göz atacak, ardından birleşme sürecine değineceğiz. 

Keep Network (KEEP) nedir?

Keep Network, 2017 yılında Matt Luongo ve Corbin Pon tarafından herkese açık blok zincirler için bir gizlilik katmanı olarak kuruldu. KEEP, akıllı sözleşmelerle etkileşime girebilen zincir dışı veri kapsayıcılarını kullanıyordu. “Keeps" olarak adlandırılan bu zincir dışı veri kapsayıcıları, kullanıcı bilgilerine istenmeyen erişime daha fazla koruma sağlayan ve kullanıcı verilerinin bölümlerine rastgele atanan Keep operatörleri ağı tarafından yönetiliyordu. Bu operatörler “İmzacılar” olarak adlandırılıyordu. Verileri birden fazla İmzacı arasında parçalayıp şifrelemek, tam bilgiye erişim için birden fazla tarafın segmentlerini birleştirmeyi kabul etmesini gerektiriyordu. Bu da İmzacıların kendi çıkarlarına ters düşüyor ve tek bir İmzacının ağda depolanan verilerin kodunu çözememesini sağlıyordu. Bu sistem, Keep Network'ün birincil uygulaması olan güvenli çok taraflı hesaplamaya (sMPC) dayanıyordu. Ancak Keep Network özünde bir şifreleme ağı olsa da, ağın en popüler kullanım alanı Keep'in Bitcoin (BTC) - Ethereum (ETH) varlık köprüsü olan tBTC yazılımı ve tokenıydı.

NuCypher (NU) nedir?

NuCypher (NU), 2015 yılında Michael Egorov ve MacLane Wilkison tarafından kuruldu. NuCypher’ın amacı, kullanıcıların bilgileri ve hesaplama gücünü bulut sistemine güvenli bir şekilde taşımasına olanak sağlayan veri koruması ve şifreleme sağlamaktı. 

NuCypher'in ana teknolojisi, Proxy Yeniden Şifreleme (PRE) olarak bilinir. PRE, bir proxy varlığının, şifrelenmiş verileri kaynak verilerin şifresini çözmeye gerek kalmadan anahtardan anahtara dönüştürdüğü, uçtan uca veri şifrelemesine izin veren bir sistemdir. PRE, veri sahiplerinin özel verilere erişim izni verme ve bunu iptal etme becerisine sahip olmasını sağlar. 

2017 yılında NuCypher, PRE'yi merkeziyetsiz bir protokol haline getirmek için şirketi blok zincir tabanlı bir operasyona dönüştürdü. Bu blok zincire de akıllı sözleşme teknolojisi, eşik şifrelemesi (threshold cryptography) ve token tabanlı merkeziyetsiz altyapı modelini entegre etti. 

Bugün NuCypher'in PRE teknolojisi, dağıtılmış uygulamalara ve protokollere kriptografik erişim kontrolleri sağlamaya odaklanıyor.

Keep ve NuCypher birleşmesi: Threshold (T) nasıl kuruldu?

Keep ile NuCypher ağlarının birleşmesi, ilk olarak Mart 2021’de KEANU (Keep and NuCypher) adı altında duyurulmuştu. Bu, iki merkeziyetsiz platformun birleştiği ilk örnekti. Daha sonra proje Threshold (T) adını aldı. 

Threshold (T) birleşmesi, Keep ve NuCypher'ın bağımsız protokoller olarak varlıklarının sona erdiği anlamına geliyordu. Artık, her ikisinin de sunduğu hizmetleri onların halefi olarak Threshold sunuyor ve bu hizmetleri daha da genişletmeye çalışıyor.

İki ağın kodunu birleştirmek başarıdır. Ancak iki topluluğu birleştirmek daha büyük bir başarıdır! İlk birleşme teklifi Mart 2021'de yayımlanmış olsa da, anlaşma, hem Keep hem de NuCypher topluluklarının RC0 Token Önerisi’ne EVET (%78 KEEP, %100 NU) oyu verdiği 11 Haziran 2021’e kadar kesinleşmedi. RC0 Token Önerisi iki topluluğun onayıyla kabul edilse de yeni ağın ve tokenın isminden yönetişim yapısına tüm detaylar üzerinde tartışmalar sürdü. Nihayet iki topluluk, her iki tarafın da yeni Threshold ağından eşdeğer pay almasının yanı sıra bağımsız bir Threshold DAO hazinesinin kurulmasını içeren T6 Token Önerisi üzerinde anlaşmaya vardı. T6 Token Önerisi’nin üstesinden gelmeyi amaçladığı en büyük zorluklar şunlardı: 1) Geride token bırakmamak, 2) "zombi" KEEP/NU token riskini en aza indirmek ve 3) Threshold DAO için güçlü bir risk yönetimi sistemi kurmak.

RC0'ın bir parçası olarak, KEEP ve NU tokenlarının dönüşüm oranları sırasıyla 1:4,78 ve 1:3,26 olarak ayarlandı. Oranlar, her iki protokol de enflasyonu durdurduktan oluşan toplam token arzına dayanıyordu. Threshold’un T tokenı için ilk arz ise 10 milyar adet olarak belirlendi ve bunun yüzde 10’u Threshold DAO için ayrıldı. Artık dönüşüm oranları ve token adı kesinleştiğine göre, asıl iş başlayabilirdi: DAO yönetişimini belirlemek.

Threshold (T) ağında yönetişim

Compound Finance'in başarısından ilham alan Threshold ekibi, birleşme sonrası yönetim yapılarını Compound Finance’in Governor Bravo yapısına göre modellemeye karar verdi. Buna göre, token sahiplerini (Token Holder DAO) ve ağ staker'larını (Staker DAO) temsil eden iki meclisli bir DAO'nun yanı sıra seçilmiş bir Multisig (Çoklu imza) Konseyi içeren üç yönlü bir sistem kurma kararı alındı.

Threshold (T) ağında yönetişim kontrolünün büyük kısmı Staker DAO'ya verilir ancak her kısım denge içinde çalışır. Governor Bravo'nun iki bileşeni olan Token Holder DAO ve Staker DAO'nun her biri zincirleme oylar önerme, oyları devretme ve teklifleri yürütme yeteneğine sahiptir. Token Holder DAO, T token sahiplerinden, stakerlardan ve tokenlerını bir tBTC bileşeni olan bir kapsama havuzuna yatıranlardan oluşur. Öte yandan, Staker DAO, stake ettikleri T token miktarına göre oy hakkı bulunan stakerlardan oluşur. Daha önce bahsedildiği gibi, Threshold yönetişiminin çoğunluğu, bu grup protokol ağını ve çeşitli hizmetlerini desteklemeye odaklandığı için Staker DAO'ya aittir. Token Holder DAO ise, DAO hazinesini yönetmek, dağıtmak ve herhangi bir enflasyon riskini sınırlamak için ek T tokenlar çıkarmak da dahil olmak üzere Threshold’un daha ziyade “sermaye piyasası” ihtiyaçlarından sorumludur.

Multisig Konseyi ise 9 seçilmiş temsilciden oluşan bir yapıdır. Bu temsilcilerin dördünü NU token sahipleri, dördünü ise KEEP token sahipleri seçer. Kalan koltuk, birleşik topluluk tarafından oylanır. Her üyenin bir yıl boyunca görevde kalması ve Threshold'un gelişimine aktif olarak katkıda bulunması beklenir. Şu anda konsey üyeleri için bir dönem sınırı yok ancak üyelikler bir Token Holder DAO oyu ile iptal edilebiliyor. 

Threshold (T) birleşmesi neden gerçekleşti?

Keep ve NuCypher ağları varlıklarını ayrı ayrı sürdürmek yerine neden birleşti? Bu birleşmenin getirileri neler? Yazımızın bu bölümünde, Threshold (T) birleşmesinin getirdiği faydalardan bahsedeceğiz. 

Threshold (T), hem Keep hem de NuCypher'ın güçlü yanlarını bir araya getirir ve en büyük iki engeli ortadan kaldırır. Keep için birleşme, ağ düğümlerinin sayısını yaklaşık 200'den 2 binin üzerine çıkararak zincir dışı veri depolama ağının ölçeğini artırır. Doğrulayıcılardaki bu artış, gizli anlaşma riskini azaltan daha merkeziyetsiz bir İmzacı kümesi oluşturur. NuCypher'ın PRE'si ise, Keep’in ölçeklenebilir güvenlik ihtiyacı olan mevcut uygulamasının yerini alır. Peki bu ne anlama gelmektedir? 

Keep'in en popüler kullanım durumunu hatırlayalım: Bitcoin (BTC) ile Ethereum (ETH) arasında, tBTC uygulaması aracılığıyla bir köprü kurmak. Threshold (T) birleşmesi ise tBTC'nin tüm orijinal avantajlarını daha düşük maliyetler ve daha yüksek güvenlik ile ölçeklenebilir bir ağa taşıyacak olan tBTC v2'yi kullanıma sokmayı planlıyor. 

tBTC ve Ethereum (ETH) ağında Bitcoin (BTC) ihtiyacı

Bitcoin (BTC), bugün kripto para teknolojisi olarak bildiğimiz şeyin başlangıç noktasıdır. Ancak büyük güvenlik vadeden BTC, yeterince “akıllı” değildir. Bitcoin’in konsensüs mekanizması olan İş Kanıtı (Proof-of-Work - PoW), bu kripto para birimini son derece güvenli kılar. PoW’un bir parçası olan Bitcoin madenciliği endüstrisi ise herkesin katılımına açık, milyarlarca dolarlık bir sektördür ve BTC toplam kripto para pazarının yaklaşık yüzde 40'ını temsil etmektedir. Ancak BTC, birçok insanın kriptoya yaptığı ilk yatırım olsa da, çoğu kullanıcı sonunda akıllı sözleşmelere geçiş yapar. İnovasyon uğruna güvenlikten feragat edilir.  

Ne var ki, bugün her Katman-1 için merkeziyetsiz köprüler ve yan zincirler inşa edilmiş olsa da, Bitcoin (BTC) ile kripto dünyasının geri kalanı arasında gerçekten merkeziyetsiz bir bağlantı kurulamamıştır. Bir başka deyişle, yüksek güvenlik vadeden BTC, yüksek inovasyon vadeden akıllı sözleşme ağlarına tamamen merkeziyetsiz şekilde bağlanamamıştır. 

Elbette Ethereum (ETH) üzerinde, ERC-20 standardında birçok Bitcoin var. Bunların başında gelen Wrapped BTC (wBTC), merkeziyetsiz finans (DeFi) dünyasında oldukça popüler. Ancak wBTC de diğer Bitcoin türevleri de, tBTC hariç, ya merkezileştirilerek ya da hibrit bir model ile çalıştırılır. Aşağıdaki tablo, wBTC'nin, Ethereum ağında kendisinden sonra faaliyet gösteren en büyük 9 Bitcoin türevinin toplamının neredeyse 4 katına tekabül ettiğini gösteriyor.

Threshold (T): İlk Merkeziyetsiz Uygulama Birleşmesi

Bu, Ethereum üzerinde Bitcoin'in ne kadar merkezi olduğunu vurgular. wBTC hakimiyetinden daha da şaşırtıcı olan ise bugün Ethereum ve diğer akıllı sözleşme blok zincirlerinde fiilen kullanılan minimum BTC miktarıdır. Tabloda görülen ilk 10 çözüm tarafından tutulan toplam BTC, bugün dolaşımdaki toplam BTC'nin yüzde 2'sinden daha azını temsil ediyor. Bu, şu soruyu akla getiriyor: BTC sahipleri merkezi sistemlere güvenmiyor mu yoksa kriptonun geri kalanıyla hiçbir şey yapmak istemiyorlar mı? Threshold (T), bu sorunun cevabının birincisi olduğunu, yani BTC sahiplerinin merkezi sistemlere güvenmediğini düşünüyor. Nitekim Keep ve NuCypher'in birleşmesi, wBTC ve Bitcoin’in diğer en iyi ERC-20 uygulamalarına merkeziyetsiz bir rakip olarak tBTC v2’yi öne sürüyor. 

Sonuç

Threshold (T) ekibi tBTC v2'yi piyasaya sürmeye ve 2022'nin sonunda 7 milyar dolarlık tüm zincirlerde kilitli toplam değer hedefiyle Bitcoin-Ethereum varlık köprüsü pastasından daha büyük bir pay almaya odaklanmaya devam ediyor. Threshold’un öncelikli hedefi, wBTC’nin ardından Ethereum'daki en büyük ikinci Bitcoin türevi olmak. Threshold’un bunu başarıp başaramaması ise Bitcoin’lerini Ethereum ya da başka blok zincirlere yerleştirmeye meyilli bir yatırımcı grubunun, bunun için daha merkeziyetsiz bir ortam kullanmaya olan taleplerine bağlı.