Allocation (alokasyon), bir miktar mal varlığının bir takım, kişi veya kuruluş için satın alınmak veya dağıtılmak üzere ayrılmasıdır.
Planlama aşamasında bulunan bir kripto kuruluşunun yönetim ekibi bu kuruluşun dijital mal varlıklarını departmanlara göre dağıtabilir. Bu mal varlıkları yatırımcılara da tahsis edilebilir. Eğer yatırımcılar, bu dijital mal varlıkları üzerinde hak sahibi ise -yatırımcılara tahsis edilen miktarda- Initial Coin Offering (ICO) gibi etkinliklerde coin veya token satışında bulunabilirler.
Aynı şekilde bu coin veya token’lar, daha sonra belirli bir kripto para birimi üzerinde çalışan ekip üyeleri için de ödül olarak verilmek üzere ayrılıp tahsis edilebilir. Bu tahsis edilen token’lar zaman içerisinde veya bir anda olmak üzere tahsis edilen gruplara dağıtılabilirler.
Kripto Varlıklar: Dengeli Bir Portföyde Kripto Alokasyonu
Geleneksel finans alanında, bir portföyü en “etkin sınır” açısından yapılandırmak, alokasyon sürecinde temel bir adımı temsil etmektedir. Etkin sınır ise, genel risk seviyesi göz önünde bulundurulduğunda, portföylerinden beklenebilecek olası en iyi getiriyi belirtmektedir. Bununla birlikte, perakende kitlelerinde etkin sınır kavramı kripto varlıklardaki tahsisi nadiren etkilemektedir.
Bu gelişmekte olan varlık sınıfına sahip bir portföy, varlık sınıfına sahip olmayan bir portföye göre önemli ölçüde üstün bir etkin sınır sergilemektedir. Kripto varlıklar kendilerini kanıtladıkça, bu gerçeği görmezden gelmek de zorlaşacaktır.
Araştırmaya göre, etkin sınırdaki portföyler kripto varlık içermektedir. Daha düşük riskli portföyler, kriptoda %2-5'lik bir tahsis içerirken daha yüksek riskli portföyler ise %25'e kadar tahsise sahip olabilmektedir.
Varlık Alokasyonu Üzerine Bir Dipnot
Finans uzmanları, varlık tahsisinin tüm yatırım sürecindeki en kritik karar olduğunu neredeyse evrensel olarak kabul etmektedirler. Fikir birliği araştırması, bir portföyün risklerinin ve getirilerinin %80-90'ının varlık dağılımına mal edilebileceğini kanıtlamıştır. Ancak tahsis süreci genellikle yatırım kararı vermek adına en geçici ve en ihmal edilen adımdır.
Birçok yatırım danışmanı, varlıklarını "çok riskli" buldukları için kriptoları tahsis sürecinden çıkarmak istemektedir. Fakat daha geleneksel tahsislerle birleştirildiğinde varlık sınıfının faydalarını değerlendirmek gereklidir. Kriptolar, eğer portföyün belirli bir risk seviyesi için daha fazla getiri elde etme yeteneğini ortaya koyabilirse, başka bir deyişle etkin sınırını artırabilirse tahsis sürecine dahil edilmesi önemlidir.
Kriptoyu Varlık Sınıfı Olarak Görmek
Kriptonun toplam cari piyasa değeri yaklaşık 200-400 milyar ABD dolarıdır ve bu da toplam küresel varlık tabanının %0.2'sinden daha azını temsil etmektedir. Blok zinciri teknolojisinin hızla benimsenmesiyle birleşip gelişen düzenleyici bir ortam, bu nispeten küçük sermayeyi büyük bir artışa teşvik edebilmektedir. Yakın gelecekte bir kaç trilyon dolarlık bir piyasa değeri kolaylıkla elde edilebilecektir. Bu durum, kripto varlıklarda maksimum %100 sermaye kaybı ile 10 kat veya hatta 20 kat büyüme potansiyeli yaratabilecektir. Tam sermaye kaybı kulağa rahatsız edici gelse de tam sermayenin marjinal bir yüzde olarak tahsis edilmesi durumunda, sınırlı dezavantaj ve birden çok sermaye kazancı oldukça olumlu bir asimetrik getiri profili yaratabilmektedir.