Gig Ekonomisi Nedir? Kripto Paralarla Ne İlgisi Var?

Orta Seviye
Gig Ekonomisi Nedir? Kripto Paralarla Ne İlgisi Var?

Gig ekonomisi nedir ve kripto paralarla ne ilgisi var? Bu soruların cevabı sandığınızdan daha önemli olabilir. Çünkü gig ekonomisi ve kripto paralar, bugünümüzü olduğu kadar yarınımızı da şekillendiriyor. Üstelik her geçen gün birbirleriyle ilişkileri artıyor! Kripto paralar, gig ekonomisini ve onun bir parçası olan freelance ödemeleri gibi süreçleri kolaylaştırırken; kripto para piyasası ise doğrudan gig ekonomisinin bir parçası oluyor.

Öyleyse gelin, ABD'den Türkiye'ye, Çin'den Tayland'a çalışma dünyasını köklü şekilde dönüştüren gig ekonomisine ve onun kripto paralarla ilişkisine yakından bakalım!

Bu yazıda aşağıdaki sorulara cevap vereceğiz:

  • Gig ekonomisi nedir?
  • Gig ekonomisinin büyüklüğü ne kadar?
  • Gig ekonomisi ve kripto paralar arasındaki ilişki ne?

Gig Ekonomisi Nedir?

2018'de Birleşik Krallık (BK) hükümeti bir rapor yayımlamıştı. "Gig Ekonomisindekilerin Karakteristik Özellikleri" başlığını taşıyan bu raporda, bu ekonominin tek bir tanımı olmadığı ifade ediliyor ama şöyle ekleniyordu: "Gig ekonomisi, hizmet sağlayıcılar ve müşteriler arasında eşleşmeyi aktif olarak kolaylaştıran dijital platformlar aracılığıyla bireyler veya şirketler arasında kısa vadeli ve göreve göre ödeme esasına göre para karşılığında işgücü alışverişini içerir."

Bu açıdan, Türkçeye genelde "esnek ekonomi" olarak çevrilen gig ekonomisi, işverenle çalışanın dijital platformlar aracılığıyla buluştuğu, belirli bir çalışma yerine bağımlı olmayan, genelde kısa vadeli ve geçici iş sözleşmelerine dayanan bir işgücü piyasası olarak tanımlanabilir. Örneğin, Uber şoförlüğü gibi işler gig ekonomi içerisinde sayılıyor.

Bu tür işlerde çalışan, ne zaman ve hangi şartlarda çalışacağını kendisi seçebiliyor. Ancak iş bulmak için kullandığı platformla arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir iş sözleşmesi bulunuyor. Yani, gig ekonomisinde işveren ve işçi hakları geçerliliğini sürdürüyor. Kimi araştırmacılar, bir sözleşme içermeyen freelancing'i (serbest çalışma) gig ekonomi kapsamına almıyor. Ancak buna katılmayan ve her türlü freelance işi de gig ekonomisi kapsamına alan pek çok araştırmacı da bulunuyor.

Sonuç itibarıyla, araştırmacıların ortak görüşleri doğrultusunda, gig ekonomisinin karakteristik özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Belirli bir mesai saatinin bulunmaması,
  • İşverenle ve işçi arasında tam zamanlı iş sözleşmesi içermemesi,
  • Ofis gibi sabit ve zorunlu bir çalışma yerinin olmaması,
  • Genelde sabit maaş ve sağlık sigortası gibi hakların bulunmaması,
  • İşin süreklilik arz etmemesi, kısa süreli olması*, 

*: Serbest kuryelik veya Uber şoförlüğü gibi işler de bu sınıfa girer. Çünkü görevler süreklilik içermek. Her bir teslimat veya sürüş, kısa sürede tamamlanan işlerdir ve işveren ya da işçi üzerinde uzun süreli bağlayıcılığı yoktur. 

Gig Ekonomisinin Büyüklüğü

Gig ekonomisinin büyüklüğü, tanımına göre değişiklik gösterebilir. Bununla beraber, Dünya Ekonomi Forumunun da kaynak olarak aldığı Business Research Insights'ın yayımladığı yakın tarihli bir çalışma, gig ekonomisinin 2024 yılında 556,7 milyar dolar değerinde bir pazar büyüklüğüne ulaştığını ortaya koyuyor. 2032'de bu sayının 1,847 trilyon doları bulması bekleniyor.

Gig Ekonomisinin Avantajları

21. yüzyılın çalışma trendi olarak görülen gig ekonomisi, esnek çalışma modeliyle hem çalışanlara hem işverenlere önemli avantajlar sunuyor. Bu modelin çalışanlara sunduğu avantajlar şöyle:

  • Özgürlük: Çalışanlar, istedikleri zaman ve yerde çalışarak kendi iş-yaşam dengelerini oluşturabiliyor. Bu, özellikle büyük şehirlerde yaşayanların hayat kalitelerini yükseltiyor.
  • Kolay İstihdam: Gig ekonomisinin büyümesinde dijital platformlar önemli rol oynuyor ve interneti erişimi olan herkesin iş bulabilmesini sağlıyor. 
  • Küresel Fırsatlar: Dijitalleşme sayesinde coğrafi sınırlar olmadan dünya çapında müşterilere ulaşmak, gelir potansiyelini artırıyor. 
  • Çeşitlilik: Farklı projelerde deneyim kazanma imkânı, kişisel ve mesleki gelişimi hızlandırıyor.

Gig ekonomisi işverenlere ise şu avantajları getiriyor:

  • Maliyet Avantajı: İşverenler, sabit maaş veya sosyal hak maliyetlerine giderlerini azaltmak için proje bazlı çalışacak uzmanlarla anlaşabiliyor. Bu, özellikle yeni kurulan şirketlerin veya start-up projelerinin büyüyene kadar ayakta kalabilmesine yardımcı oluyor.
  • Dinamizm: Farklı projelerde farklı yeteneklere sahip çalışanlarla iş yapmak olanağı, şirketleri çok daha dinamik bir yapıya kavuşturuyor.

Kısacası gig ekonomisi, dinamik iş dünyasında esnekliği, erişilebilirliği ve verimliliği birleştiren modern bir çözüm olarak çalışanlara ve işverenlere çok sayıda avantaj sağlıyor. 

Gig Ekonomisinin Dezavantajları

Gig ekonomisinin avantajları kadar dezavantajları da bulunuyor. Çalışanlar için bu ekonomik modelin dezavantajları aşağıdaki gibi sayılabilir:

  • Güvencesizlik: Sigorta veya tazminat hakkı gibi gibi sosyal güvencelerden yoksun olmak. 
  • Belirsizlik: Düzenli bir maaşın olmayışı, ekonomik belirsizliğe yol açıyor. 
  • Asosyallik: Her ne kadar kafelerde çalışmak gün geçtikçe yaygınlaştıkça düzenli bir ofis ortamından yoksun olmak bireyleri yalnızlaştırıyor.

İşverenler açısından ise aşağıdaki nedenlerle bu model dezavantajlı sayılabilir:

  • Verimlilik Kaybı: İşin geçici oluşu, çalışanın motivasyonunu düşürerek verimlilik kaybına yol açabiliyor.
  • Yasal Sorunlar: Gig ekonomisi yeni gelişen bir ekonomi olduğundan hâlâ yasal boşluklar bulunuyor. Şirketler bu boşluklardan doğabilecek sorunları göz önünde bulundurmalı.

Gig Ekonomisi ve Kripto Paralar

Gig ekonomisi, özellikle 2010'lardan itibaren hızla büyüdü. Bu sırada büyüyen bir diğer alan da kripto para piyasası ve Web3 projeleri oldu. Bu belki de tesadüf değildi çünkü blockchain teknolojisi ve kripto paralar, esnek çalışma şartları arayan yazılımcılar, finansçılar, siber güvenlik uzmanları ve pazarlamacılar için yeni iş fırsatları yarattı. Üstelik kripto paralar, gig ekonomisinin en önemli bileşenlerinden olan ödeme güveniliği konusunda da tabiri caizse devrim yaptı. Şimdi gelin, gig ekonomisi ve kripto paralar arasındaki fayda ilişkisini inceleyelim.

Kripto Paralarla Ödemenin Avantajları

Kripto paraların avantajları arasında belki de birincisi, eşler arası, aracısız para transferlerini olanaklı kılmasıdır. Diyelim bir grafik tasarımcısısın ve ABD'li bir şirketle bir afiş tasarlamak üzere anlaştın. İşi teslim ederken yaşamayacağın coğrafya sorunu, ödeme alırken karşına çıkacak: Banka havalesi isteyebilirsin ama bu çok maliyetli olur. Türkiye'de PayPal'ın bulunmaması nedeniyle önce alternatif bir ödeme yöntemi arayacaksın. Sonuçta karşına çıkan tüm seçeneklerin, neredeyse ücretinin 3'te 1'ini transfer ücreti olarak aldığını fark edeceksin. Üstelik paranın hesabına geçmesi birkaç gün sürebilir. 

Buna karşın, kripto para transferleri çok daha hızlı ve düşük maliyetli. Üstelik banka gibi aracıların bulunmaması, yani doğrudan iki taraf arasında gerçekleşmesi kripto para transferlerini gizlilik ve güvenlik açısından da son derece avantajlı kılıyor. Kripto para dünyasında Türkiye içinde para transferi yapmakla ABD'den Türkiye'ye para göndermek arasında hiçbir fark yok. Kripto paralarda transfer hızını ve maliyetini etkileyen, blockchain ağının yoğunluğu oluyor ki karşınızda onlarca farklı blockchain ağı seçeneği de bulunuyor. En iyi blokzincirleri keşfetmek için tıkla!

Bir düşün: İşi teslim ettin ve 1.000 USD'lik bir ödeme alacaksın. Karşı tarafın senin kripto para cüzdanına veya Bitlo cüzdanına 1.000 USDT coin veya USDC coin transfer etmesi yeterli. Muhtemelen sadece birkaç dakika sonra, birkaç doları geçmeyen (bazen ondan bile düşük) bir transfer ücretiyle paran hesabında olacak. Ardından tek yapman gereken Bitlo'da paranı Türk lirasına çevirmek ve banka hesabına çekmek!

Akıllı Kontratlara Güven

Gig ekonomisinin en önemli noktalarından biri güven meselesidir. Gerçi küresel şirketlerin dijital platformlarına bağlı olarak kuryelik, şoförlük gibi işler yapanlar için bu sorun yok. Ancak özellikle freelance çalışan grafikçiler, yazılımcılar, reklam yazarları vs. sık sık dolandırıcılık sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Bu tür çalışanlar genelde bir sözleşme de yapmadığı için ödemelerini almakta sorun yaşayabiliyor. 

Buna karşın işverenler de, özellikle ödemeyi önden yapmışlarsa, işi zamanında teslim alamamak veya iletişimde aksaklıklar gibi problemlerle karşılaşabiliyor. 

Ethereum'dan Avalanche'a birçok blokzincirin kullandığı akıllı kontrat teknolojisi işte bu soruna çözüm getiriyor. Akıllı kontratlar, işin teslim edilmesiyle paranın ödenmesinin aynı anda gerçekleşmesini sağlıyor. Üstelik böyle bir blockchain projesi var bile: Gitcoin (GTC), freelancer yazılımcılarla işverenleri bir araya getiriyor. İşveren, bir iş ilanı yayımlarken ücretini de akıllı kontrata kilitliyor. İşi teslim aldığında ise bu kilitli ücret, doğrudan çalışanın cüzdanına aktarılıyor. Böylece yüzde 100 güvenli bir iş alışverişi gerçekleşiyor.

Blokzinciri Kimse Değiştiremez

Blokzincirler temelde birer dijital kayıt defteridir. Yalnız, Bitcoin gibi yeterince merkeziyetsiz bir blokzincire kaydedilmiş verileri değiştirmek neredeyse imkansızdır. Tam da bu yüzden bugün tedarik süreçlerine blokzincir teknoloji dahil ediliyor ve bütün bir tedarik zinciri hiçbir sahtekarlığa yer vermeyecek şekilde, şeffaf olarak takip edilebiliyor.

Elbette şeffaflık ve veri güvenliği gig ekonomisinde de önemli rol oynuyor. Konum kayıtlarından çalışma saatlerine, CV'lerden geçmiş işlerin kayıtlarına kadar tüm veriler blokzincirlerde güvenli şekilde saklanabiliyor. Bu verilerin daha sonradan değiştirilememesi ise işveren ve çalışan arasında yüz yüze gelmeden de kusursuz bir güven inşa edilmesini; daha doğrusu, karşılıklı güvene gerek duymadan güvenli işler yapılabilmesini sağlıyor.

Sonuç itibarıyla kripto paralar, yalnızca yeni iş olanakları yaratarak değil, güvenli ve şeffaf bir iş ilişkisinin oluşmasını da sağlayarak gig ekonomisinin büyümesinde rol oynuyor.


İnternet sitemizde yapılan bu paylaşımlar, yalnızca bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir şekilde yatırımcılara telkinde bulunma, yatırımcıları yönlendirme yahut yatırımcılara kar/zarar vaadi verme şeklinde yorumlanamaz.