Asic Dirençli Kripto Paralar

Orta Seviye
Asic Dirençli Kripto Paralar

ASIC direncini açıklamadan önce direnci anlamak adına, arkasında yatan Blockchain kavramı şu şekilde açıklanmaktadır: Blockchain, merkezi yetkililer olmadan işlemlerin değişmez bir kamuya açık kaydını (defter) tutmak için bir mekanizma sağlamaktadır. Blokchain, kriptografi kullanılarak bağlanan ve blok adı verilen bir dizi kayıttan oluşmaktadır. Her blok, kripto para birimi adı verilen, blok zinciri ağında dolaşan dijital para birimine dayalı işlemleri içermektedir. 

Bir blockchain ağının ilk örneği, 2008'de önerilen ve 2009'da halka açılan Bitcoin'dir. O zamandan beri birçok blockchain ağı yaratılmıştır ve büyük ilgi görmüştür. Eylül 2018 itibariyle, yaklaşık 2.000 kripto para birimi piyasada işlem görmektedir ve toplam piyasa büyüklüğü 200 milyar ABD dolarının üzerindedir. Bitcoin'in temel blok zinciri protokolünün ötesinde, yeni nesil protokoller yeni özellikler getirmiştir ve bu blok zinciri ağlarının performansını ve pratikliğini geliştirmiştir. Örneğin Ethereum, blok zincirine kaydedilmiş bir programın yürütülmesini desteklemektedir. Bu özellik, akıllı sözleşmeler (smart contract) adı verilen işlemlerin otomatik olarak yürütülmesini sağlamaktadır. Blockchain teknolojisinin iş operasyonlarında devrim niteliğinde değişiklikler getirmesi beklenmektedir ve birçok şirket blok zinciri çağına hazırlanmaya başlamıştır.

Peer-to-peer (PTP) arası bir ağdaki bağımsız düğümler arasındaki merkezi olmayan operasyonun anahtarı, blok zincirinin uzlaşma (konsensüs) mekanizmasıdır. Yalnızca uzlaşma protokolü tarafından kabul edilen yeni bir blok, blok zincirine eklenebilir. Bir uzlaşma mekanizması, bencil veya kötü niyetli düğümlerin varlığında bile düğümler arasında karşılıklı bir anlaşma yapabilmelidir.

Proof-of-Work (PoW), en yaygın olarak benimsenen konsensüs mekanizmalarından biridir. PoW, konsensüs protokolünü karşılayan bir blok bulmak için önemli miktarda hesaplama çabası gerektirmektedir. Madende altın kazmaya benzerliğinden dolayı bu işleme madencilik denir. Yeni bir geçerli blok bulunduğunda ve blok zincirine eklendiğinde, bloğu bulan madenci önceden tanımlanmış ödülleri veya işlem ücretlerini toplayabilir.

Herhangi bir katılımcı kendi bilgi işlem kaynağını kullanarak madencilik sürecine katılabilir. Bir rakip, PoW protokolünü kırarak bir konsensüs işlemini bozmak isterse, diğer madencilik katılımcılarının toplam hesaplama gücünden (genellikle %51 saldırısı olarak bilinir) daha büyük bir hesaplama gücüne sahip olması gerekmektedir. PoW mutabakat protokolünün arkasındaki mantık, blockchain ağına böyle bir saldırı gerçekleştirmek için ekonomik bir teşvikin olmamasıdır. Bununla birlikte, uygulamaya özel entegre devrelere (ASIC'ler) dayalı madencilik sistemlerinin tanıtılması, böyle bir inanca meydan okumaktadır.

PoW hesaplamaları için tasarlanan ASIC'ler, CPU'lar (merkezi işlem birimleri) veya GPU'lar (grafik işleme birimleri) gibi genel amaçlı bilgi işlem sistemlerinden çok daha yüksek performans sunar. Taraflı ve hatalı bir bilgi işlem gücü, blok zinciri ağlarının merkeziyetsiz doğasını tehdit etmektedir. Bitcoin ağının toplam hash oranı, ASIC tabanlı madencilik tarafından çarpıcı bir şekilde şişirilmiştir ve genel amaçlı bir bilgi işlem sistemi kullanarak Bitcoin madenciliğine katılmak karlı değildir. ASIC tabanlı madencilik, madencilik sürecine katılmak için özel ekipmana yatırım yapmaları gerektiğinden, insanların bu madencilik türüne giriş yapabilmelerine karşı büyük bir engel oluşturmuştur.

Büyük hacimli ASIC sistemlerine yatırım yapabilen ve bunları koruyabilen kuruluşlar, blok zinciri ağının kontrolünü ele geçirebilmektedir. Bu nedenle, ASIC tabanlı madencilik, %51 saldırısına karşı daha savunmasızdır. Eğer tüm iş kanıtı (Proof of Work, PoW) hesaplamaları genel amaçlı bir bilgi işlem platformu kullanılarak yapılmak istenirse, madencilik sürecine katılabilen bilgi işlem platformlarının çoğunu alıkoymak daha masraflı olacaktır. Öte yandan, eğer madencilik yalnızca özel olarak üretilmiş sistemler kullanılarak yapılıyorsa, bir saldırganın yalnızca, tüm genel amaçlı bilgi işlem sistemleri grubundan çok daha küçük bir alan olan özel sistemlerin çoğunu işgal etmesi gerekmektedir. Eylül 2018 itibariyle, ASIC maden cihazları üreten aynı şirket tarafından işletilen Bitcoin madencilik havuzları BTC.com ve Antpool, Bitcoin ağındaki toplam bilgi işlem gücünün (hash oranı) %30'undan fazlasını oluşturmaktadır. Belirli bir üretici tarafından tekelleştirilen ASIC tabanlı madencilik sistemlerinin başka bir güvenlik açığı da vardır. Bitmain, ASIC madencilik donanımını, şirketin ağdaki hash gücünün büyük bir bölümünü uzaktan kontrol etmesine olanak tanıyan bir arka kapı (backdoor) programı ile birlikte göndermiştir.

Bir Coin'in ASIC Dirençli Olması Ne Anlama Gelmektedir?

Bitcoin, Ethereum, Litecoin veya temelde herhangi bir kripto para biriminin arkasında yatan kilit mekanizma Blockchain'dir. Blockchain'in tüm amacı yukarıda da detaylı bir şekilde anlatıldığı gibi tamamen merkeziyetsiz olması, yani herhangi bir şeyi kontrol etmek için merkezi bir gücün olmaması anlamına gelmektedir.

Tüm işlemler Blockchain olarak bilinen halka açık bir deftere kaydedilmekte ve tüm işlemler blokları hesaplama güçlerini kullanarak çözen madenciler tarafından doğrulanmaktadır. Bu tür bir teknoloji için, ağı hackleme ve değerleri yeniden yazma tehlikesi yalnızca hash gücünün %50'sinden fazlasını zararlı bir güç ele geçirdiğinde ortaya çıkmaktadır. Sistem tamamen merkeziyetsiz olmadığı sürece tek bir güvenlik açığı noktası olmayacaktır.

Bu noktada ASIC'in ne olduğunu, ASIC direncinin ne anlama geldiğini ve merkeziyetsiz madenciliğe nasıl yardımcı olduğu aşağıdaki gibi belirtilmektedir.

ASIC Cihazı Kripto Madenciliğinin Merkezileştirilmesine Sebep Oluyor mu?  

ASIC cihazının bu konuyla nasıl bağlantılı olduğu bu noktada bir soru yaratabilmektedir. Kripto para madenciliğinin tarihi, Bitcoin SHA256 algoritmasıyla başlamıştır. Litecoin Scrypt algoritmasının ardından Dash için X11 algo ve Ethereum için Ethash gelmiştir. Farklı algoritmadaki değişikliğin ana nedeni, ASIC'ler (Uygulamaya Özel Tümleşik Devreler) ve FPGA'lar (Alanda Programlanabilir Kapı Dizileri) gibi amaca yönelik donanımlar oluşturmaya direnmektir.

Satoshi'nin orijinal vizyonu, herkesin Bitcoin ağına adil bir şekilde katkıda bulunması gerektiğidir, böylece ağın dağıtılmış ve merkeziyetsiz kalması gerekmektedir. İlk aşamalarda Bitcoin madenciliği yapan ve destekleyen yalnızca CPU ve GPU madencileri varken, Bitcoin'in değeri yükseldikçe ASIC'ler tüm ağa hakim olmaya başlamış ve normal madencilerin tüketici sınıfı donanımlarını kullanarak Bitcoin madenciliği yapmasını imkansız hale getirmiştir. ASIC makineleri, yalnızca ağa hakim olmakla kalmayıp aynı zamanda tüm gücü küçük madencilerden alan birkaç Çinli şirket tarafından geliştirildi. Bu ciddi bir şekilde merkezi madencilik tehdidine yol açmaktadır, dolayısıyla ASIC direncinin sonucu ortaya çıkmıştır.

ASIC Dirençli Olmanın Avantajları 

Coin kılavuzlarının asıl amacı, her türden kullanıcıya rehberlik etmektir, bu nedenle başka bir kripto madenciliği kılavuzu yayınlamadan önce ASIC direnci açıklanmıştır. Uzun süredir madenci olarak ASIC dayanıklı coinlerin faydaları bilinmektedir. Bununla birlikte, hala ASIC direnci hakkında bir açıklamaya ihtiyaç duyan birçok yeni madenci vardır.

ASIC, yalnızca belirli bir görevi yerine getirmek için tasarlanmış bir çipten başka bir şey değildir. Kripto para birimi söz konusu olduğunda, belirli algoritma madenciliği amacıyla geliştirilmiştir. Hash açısından güçlü, uygun maliyetli ve enerji tasarrufludurlar. GPU madenciliğine göre daha etkin bir performans göstermektedir. Oysa teknik olarak GPU'lar da bir ASIC'tir ve uygulamaları grafik işlemek ve üretmektir.

Bir coin veya kripto para biriminin ASIC'e dirençli olduğunu söylendiğinde; kripto parayı elde etmek için henüz geliştirilmiş bir ASIC makinesi veya çözümü olmadığı anlamına gelmektedir. Yalnızca CPU ve GPU'lar gibi tüketici sınıfı donanımlar kullanılarak madencilik yapılabilmektedir. Teknik olarak ASIC'ler herhangi bir madencilik algoritması için geliştirilebileceğinden, zamanla anonim kuruluşlar veya bireyler bu coin veya algoritma için bir ASIC geliştirebilir veya geliştirmeyebilirler. Algoritmanın çözümü zaman meselesidir ve bu yüzden ASIC geçirmez değil ASIC dirençli denmektedir.

Buraya uyan en iyi örnek, Bitmain’in Monero ve Electroneum gibi Cryptonight paraları için GPU ve CPU madencilerini tehdit eden en güçlü ASIC’i piyasaya sürmesi olmuştur. Ancak Monero daha sonra algoritmayı zorlamıştır fakat hikayenin bu kısmı başka bir konu olarak başlıklandırılabilir..

ASIC Direnci Gerçekten Merkeziyetsizliğe Öncülük Edebilir mi ve ASIC Güvenli midir?

ASIC'ler sınırlı kullanımlarının doğası gereği çoğu durumda GPU'ya göre daha güvenlidir.

Bitcoin Madenciliğine ASIC'ler Hakimse, Bitcoin Merkezileştirilmiş midir?

Bitcoin merkezi değildir ve ASIC'ler ağı merkezileştirmez, bunu yatırımcılar yapmaktadır.

Her şeyden önce; merkezileştirmenin ana tehdidi ve nedeni, ağın %51 oranında saldırıyla karşı karşıya kalmasıdır. Hash oranının her zaman farklı madencilik havuzlarına yayılması tavsiye edilmesinin nedenidir. Ayrıca, tüm ASIC'ler kötü hizmet ve sınırlı garantileri nedeniyle güven sağlamayan Çinli şirketler tarafından geliştirilmiştir. Bu nedenle madenciler tarafından her Çinli şirkete güven sağlanamamaktadır. Ek olarak bu makinelerin yalnızca sınırlı bir tedarik sağlamasını parçalar halinde serbest bırakırlar, makineleri çok miktarlarda elde etmek zorluk çıkarmaktadır. Bu ve çok sayıda madencilik havuzu nedeniyle, Bitcoin ve diğer çoğu ASIC coinleri merkezi olmayan durumdadır.

Peki ASIC Dirençli Coinler Ne İşe Yarar?

Bir coinin ASIC dirençli olduğu söylendiğinde, bu sadece merkeziyetsizlikle ilgili değil, bundan daha fazlasıdır. Her şey madencilikte özgürlük ve eşitlik sunmakla ilgilidir. Normal madencilerin yatırımları kötüye kullanılamayacağı için, kendi ortalama donanım güvenliğini kullanarak madencilik yapmaları konusunda güven sağlanabilmektedir.

Geniş erişim yelpazesi nedeniyle madenciler, doğal olarak coinin başarısına yol açan daha güçlü bir topluluk oluşturacaklardır. ASIC dirençli coin, sistemi tamamen merkezi olmayan, dağıtılmış ve kolay erişilebilir hale getiren ağı güvence altına almak için herkese eşit bir şans vermektedir.