Aave Nasıl Çalışır?

Orta Seviye
Aave Nasıl Çalışır?

Merkeziyetsiz finans (DeFi) ekosistemine aşinaysanız Aave (AAVE) projesini mutlaka duymuşsunuzdur. Ethereum (ETH) blokzinciri üzerine inşa edilmiş olan bu proje, eskiden ETHLend adını kullanıyordu. En iyi DeFi projeleri arasında gösterilen Aave, merkeziyetsiz bir kripto kredi platformu. 

Aave’nin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlamak, kripto para dünyasında elinizi çok rahatlatacak fırsatlar sunabilir. Aave sayesinde 17 farklı kripto para birimiyle kredi alıp verebilirsiniz. Bunun da ötesinde Aave, ciddi miktarlarda faiz getirisi vadeder. 

Şimdi, adım adım Aave’nin nasıl çalıştığını ele alacak ve bu yenilikçi platformun avantajlarını öğreneceğiz. 

Aave Nasıl Çalışır?

İçi para dolu bir havuz düşünün. Bu havuzdan isteyen para çekebiliyor, isteyen havuza para atabiliyor. En temelde Aave, işte böyle bir havuz sağlar. Aave, dünyadaki herkesin belirli bir faiz  karşılığında bir para havuzuna para ekleyip çekmesine olanak tanır. Bir başka deyişle, Aave, kripto paralarla kredi alıp vermeye olanak tanır; havuza likidite ekleyenleri ise faiz geliriyle ödüllendirir. 

Aave’nin çalışma mekanizmasının temelinde likidite havuzu yer alır. İzin gerektirmeyen ve gözetimsiz yapısı ise Aave’yi benzersiz kılar. Şimdi bu üç unsura (likidite havuzu, izin gerektirmeyen yapı ve gözetimsiz yapı) yakından bakalım. 

Likidite havuzu

Yukarıda verdiğimiz örnekteki içi para dolu havuz, kripto para dünyasında “likidite havuzu” adıyla anılır. Bugün birçok farklı uygulama, kripto para likidite havuzları kullanır. En popüler merkeziyetsiz borsa Uniswap (UNI) bunlardan biri. Aave’nin likidite havuzunu nasıl kullandığını daha iyi anlayabilmek için önce Uniswap likidite havuzunun çalışma şekline yakından bakmakta fayda var.

Uniswap V2 whitepaper’ında likidite havuzu şöyle tarif edilir: “Uniswap'teki her token paritesi aslında bir likidite havuzu tarafından desteklenmektedir. Likidite havuzları, iki benzersiz token’ın bakiyelerini tutan ve bunları yatırma - çekmeyle ilgili kuralları uygulayan akıllı sözleşmelerdir.”

Uniswap üzerinde bir havuz oluşturmak için herhangi iki varlıktan eşit değerde sağlamanız gerekir. Varsayalım ki Onur, yeni bir proje geliştiriyor ve bu projenin kripto para birimi olarak ONI token’ı çıkarıyor. ONI token likiditesi tohumlamak için Onur, Uniswap kullanacak. Bunun için Uniswap’a 1.000 ONI token’la beraber 1 ETH yatırıyor. Böylece Onur, Uniswap likidite havuzu aracılığıyla token’ının ilk piyasa oranını belirliyor: 1.000 ONI = 1 ETH ya da 1 ONI = 0,001 ETH. Artık ONI token satın alırsanız, havuzdaki ONI miktarı azalacığında ONI/ETH paritesinde ONI değeri artacaktır. ONI satar ya da ETH satın alırsanız da bunun tersi gerçekleşecektir. Peki kimse bu havuzda işlem yapmazsa? O zaman ONI token, shitcoin’ler arasında kendisine yer bulacak.

İşte, bu şekilde, likidite havuzu, işlem ücreti kesen gelenekselleşmiş merkezi borsalardaki tipik sipariş defteri altyapısı olmadan bir piyasayı bir token paritesi etrafında tutma görevini yerine getirir.

Aave de tıpkı Uniswap (ya da diğer merkeziyetsiz borsalar) gibi likidite havuzu mekanizmasını kullanır. Ancak Uniswap örneğinde gördüğümüz bir alım satım (trading) havuzudur. Aave’nin likidite havuzu mekanizması ise trading için değil, kredi alıp vermek (lending) için tasarlanmıştır. 

Aave'de kredi veren kullanıcılar bir kripto para birimini, örneğin USDT, bir Aave kredi havuzuna  yatırabilir. Kredi havuzunda stablecoin'ler olduğu için, kredi alacak kullanıcılar bunları piyasa oranında APR’yle borç alabilir. 

Aave havuzundan kredi alanlar, borçlandıkları miktarı faiziyle geri öder. Bu faiz, Aave havuzuna kredi verenler arasında yatırdıkları likidite miktarına göre paylaştırılır ve ardından kredi verme-kredi alma döngüsü yeniden başlar.

Aave’de kullanıcılar, diğer kullanıcılarla doğrudan etkileşime girmez. Likidite havuzu ve ona güç sağlayan Ethereum akıllı sözleşmesiyle etkileşime girerler. Akıllı sözleşme, bir anlamda, merkezi borsaların aracılık rolünü üstlenmiştir.

Şimdi, Onur ve ONI token örneğine geri dönelim. Diyelim ONI, tuttu. Onur da bir miktar ONI token sattı ve şimdi elinde 10.000 dolar değerinde USDT var. Elbette, 1 USDT daima 1 dolara eşit olduğundan, bu Onur’un elinde 10.000 USDT olduğu anlamına geliyor. Peki Onur düşük riskli bir getiri için ne yapabilir? 

Birincisi, elindeki 10.000 USDT’yi bir merkezi borsada değerlendirebilir. Dolar karşılığında USDT’lerini nakde çevirip bu parayı geleneksel bir tasarruf hesabına çekebilir. Fakat bunun getirisi çok ama çok düşüktür.

Öte yandan Onur, elindeki 10.000 USDT’yi Aave’nin USDT kredi havuzuna da koyabilir. Bunun karşılığında, geleneksel bankaların sunduğundan yaklaşık 500 kat fazla faiz geliri elde edebilir. Aave’de faiz oranları, Aave kredi piyasasının mevcut arz ve talebine göre hesaplanır.

Şimdi, Onur, parasını Aave’nin kredi havuzuna yatırdı ve artık faiz geliri elde edecek. Ama Aave’nin avantajı bununla da bitmiyor. Onur, parasını istediği zaman faiz geliriyle beraber çekebilir. Peki ya borçlular kredilerinde temerrüde düşerse veya aldıkları krediyi geri ödemeyi reddederse? Aave, bu sorunu, yalnızca aşırı teminatlandırılmış borçlanmaya izin vererek çözer.

İzin gerektirmeyen yapı

Kripto para ekosistemi birçok şey başardı. Ancak bunlardan belki en önemlisi sınırları ortadan kaldırması oldu. Her anlamda sınırları! Aave ve benzeri kripto protokolleri, küresel kredi verme piyasasını tamamen düzleştirdi. Bugün Aave aracılığıyla küresel kredi piyasasına katılım, yaşadığı ülke, geçmişi, çalışma durumu, ırkı veya cinsiyeti ne olursa olsun herkes için yüzde 100 erişilebilirdir. Kimse kredi puanı bile sormaz!

Az önce aşırı teminatlandırılmış borçlanmadan bahsettik. Aave'de aşırı teminatlandırılmış borçlanmanın işe yaramasının nedeni, kredi kontrolü yapma ihtiyacının olmamasıdır. Aşırı teminatlandırma, kredi aldığınız şeyden daha büyük bir değeri teminat olarak yatırmanız anlamına gelir. Yani, eğer 100 dolar borç almak isterseniz, 100 dolar veya daha fazlasını teminat olarak göstermeniz gerekir. Bu garip görünebilir. Zaten 100 dolarım varken neden 100 dolar ödünç almak isteyeyim? Kripto para birimi sahibi olmanın net bir fayda sağladığı yer burasıdır.

Diyelim elinizde bir miktar ETH var. Likiditeye ihtiyaç duyuyor ama ETH'nizi satmak da istemiyorsunuz. Stablecoin kredisi almak için Aave'de ETH'yi teminat altına almayı düşünebilirsiniz.

Gözetimsizlik

İnsanlık tarihinde ilk kez, Aave kredi havuzu akıllı sözleşmesi gibi şahıs olmayan bir varlık gerçek parayı elinde tutabiliyor ve yönetebiliyor! Bu, blokzincir devriminin önemli kazanımlarından biri. 

Aave'de varlıklarınız üzerinde sizden başka hiç kimse kontrol sahibi değildir. Bir kez yatırıldıktan sonra hiç kimsenin varlıklarınıza dokunmasına, hareket etmesine, harcamasına veya çekmesine izin verilmez. Kredi verme için yatırılan varlıkların, ödünç alma için teminat olarak sağlananlardan farklı olduğunu unutmayın. Bu varlıklar likide olmaya karşı güvenlidir.

Yatırılan varlıklar, daha geniş kredi verme havuzuna eklenir ve akıllı sözleşmenin şartlarına göre kullanılır. Kredi alanlar, faiz karşılığında bu varlıklara erişebilir ama hiçbir tekil varlık veya insan doğrudan gelip bu varlıklarla uğraşamaz.

Aave’de sadece siz ve akıllı sözleşme, tabiri caizse, baş başasınızdır. 

Aave gözetimsiz olduğu için mevduat sahipleri (yani borç verenler) mevduatlarını istedikleri zaman da geri çekebilirler. Bunun için Aave'ye bağlanıp ETH gaz ücretini ödemeleri yeterlidir. 

Sonuç

Aave, yenilikçi yapısıyla ve açıkladığımız çalışma şekliyle devrim niteliğinde bir platformdur. DeFi ekosistemi için çok önemli avantajlar, yeni olanaklar sunar. Geleneksel finansal sisteme göre ise daha maliyetsiz, daha kârlı, daha hızlı ve güvenli kredi alıp vermeyi sağlar.