İlk kez 2008’in ortalarında tanıtılan Bitcoin, kripto para tarihinin en ünlü ve en çok takip edilen öncü para birimi. Geçtiğimiz son birkaç yıl içinde bilinirliği ve kullanımı artan kripto paralarla ilgili dünyada en çok konuşulan konu, kripto paraların hukuki boyutu. Pek çok ülkenin merkez bankası bu konuyla ilişkili faaliyet yürütürken kimi ülkeler yasaklamayı kimileri ise desteklemeyi tercih ediyor. Peki kripto paraların Türkiye’deki hukuki durumu ne boyutta?
Kripto para borsası Türkiye'ye ilk olarak 2009 yılında girdi ve hemen hemen birçok yatırımcı ve girişimcinin dikkatini çekti. Türkiye'de kripto paraların keşfedilmesi ve hızla yayılması üzerine özellikle bazı Türk düzenleme makamları ve denetim kurumları kripto paraları tanıdığını duyururken 2013'ten beri de daha dikkat çekici bir hal aldı.
Kripto Paralara İlişkin Kanunlar
Temel olarak 6439 nolu sayılı Ödeme Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun (2013); ödeme ve menkul kıymetler, takas sistemleri, ödeme hizmetleri, ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin usul esaslarını düzenlemekte.
Elektronik para ihracı ise, 6698 sayılı kanunun 5. maddesinin 20. bendine eklenmiştir. 6439 sayılı Ödeme Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun, 20. maddenin 1., 2. ve 3. bölümleri elektronik parayı varlıklarla (altın, banknot vb.) değiş tokuş edilen para olarak tanımlamakta ve elektronik para ile yapılan işlemlerin tamamen yasal olduğunu belirtmektedir. Bu kanun kapsamında kripto paralar belirtilmese de kripto paraların kullanımında da herhangi bir kısıtlama yoktur. Bu nedenle, kripto para birimlerinin 6698 sayılı Kanun'un yorumladığı kriterleri karşılaması halinde bu kanun kapsamına girmesi mümkündür. Bununla birlikte, kripto para birimleri yapısı gereği Türkiye Cumhuriyeti’nde kanunun mevcut konumunda elektronik paranın niteliklerinin kriterlerini karşılamamaktadır.
Kripto para faaliyetlerinin regülasyon yönü ile ilgili olarak, mevduat sahiplerinin hak ve menfaatlerini koruyan, finansal piyasada güven ve istikrarı garanti eden kuruluş olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 25 Kasım 2013’te en popüler kripto para birimi olan Bitcoin ile ilgili bir basın açıklaması yayınladı. Bu basın açıklaması, kripto para biriminin en çok kullanılan türü olan Bitcoin’in 6698 sayılı kanunda yer alan elektronik para kriterlerine girmediğini belirtmektedir. 6493 sayılı Ödeme Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun hükümlerine tabidir ve bu nedenle denetlenemez ve yönetilemez. Ancak kripto para birimlerinin yönetilebilir olmamasına bakılmaksızın, kripto para birimi ve/veya kripto para birimi faaliyetlerini özel olarak yasaklayan bir mevzuat yoktur.
Kripto Paralar Türkiye’de Yasal mı?
Kripto para birimi türevleri, yetkili makam tarafından atanan bağımsız denetim kurumları tarafından düzenlenmektedir. Türevler, bireylerin veya şirketlerin satın alabileceği veya satabileceği sözleşmelerdir. Bunun bir örneği ise, Türkiye’de geniş çapta faaliyet gösteren, popülaritesi yüksek kripto para birimi borsalarıdır ve kripto para birimlerinin Türk yasalarına göre suç sayılmaması nedeniyle kripto para faaliyetlerinin yürütülmesi cezalandırılmamış ya da yasaklanmamıştır.
BDDK, kripto para birimlerinin 6698 sayılı kanun kapsamına girmediğini belirtmiştir. 6439 sayılı Ödeme Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkındaki Kanun, şu anda özellikle kripto para borsalarına atıfta bulunan herhangi bir mevzuat bulunmamakta ve bu nedenle bu tür alım-satım faaliyetlerin Türkiye’de yasal veya yasa dışı olduğunu beyan etmek tamamen doğru değildir. Kripto para, Türk hukukunda tanınmamakla birlikte uygulamada kripto para faaliyetlerinde kullanılmakta.
Türkiye’nin henüz düzene oturmamış kripto para piyasası, kısıtlamaları sıkılaştırmaya ve vergi rejimini değiştirmeye başladığından hükümet tarafından daha yakından inceleme altına alındı. Türkiye'nin dizginlenemeyen kripto para birimi patlaması, kaçınılmaz bir nesne olan devletin uzun koluyla karşılaşmıştır. Hızla gelişen alana düzenleyici müdahalenin kaçınılmaz olduğu düşünülürken, hükümet yetkilileri sektörü yasal denetim altına almak için çalışmalarını sürdürmektedir.
Türkiye’de Kripto Para Kullanımı
Dünyanın dört bir yanındaki pek çok kişi gibi Türkiye’de de birçok kişi kripto para birimlerinde geçtiğimiz yıl gerçekleşen bull-run’dan kazanç sağlamaya hevesli olarak Bitcoin’e yatırım yapmak için akın etmiştir.
Blockchain olarak bilinen merkezi olmayan defter üzerinde çalışan bir kripto para birimi olan Bitcoin, genellikle “dijital altın” olarak adlandırılmakta ve koduna yazılan sabit arz nedeniyle enflasyona karşı koruma sağlamaktadır. Merkez bankaları tarafından sonsuza kadar basılabilen fiat para birimlerine kıyasla şimdiye kadar yalnızca 21 milyon Bitcoin çıkarılmıştır. Türkiye'nin dünya çapında kripto para birimlerine en yüksek maruz kalma oranlarından birine sahip olduğuna inanılmış ve anketler, Türk vatandaşlarının yüzde 16 ila 20’sinin 2020 itibariyle kripto para kullandığını veya sahip olduğunu göstermiştir.
Günlük piyasa işlemlerinin ise 1-2 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilmekle birlikte Bitcoin kullanımı son 12 ayda yüzde 600 artmıştır. Bu yılın şubat ve mart ayları arasında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık dört kat daha fazla yani yaklaşık 26 milyar dolarlık kripto işlemi gerçekleşmiştir. Ancak kriptonun meteor benzeri yükselişiyle madalyonun diğer yüzü Çin, Rusya ve Hindistan'da görüldüğü gibi hükümetin tepkisini çekmiştir. Görünen o ki Türkiye de bu mücadeleye katıldı.
Kripto Para ile Ödeme Yasağı
16 Nisan 2021’de Türkiye Merkez Bankası (TCMB), olası “geri dönülemez” zararları ve önemli işlem risklerini öne sürerek kripto para birimlerinin mal ve hizmet ödemelerinde kullanılmasını yasaklayan yasayı duyurmuştur. Bu hareket, ödemeleri ve elektronik fon transferlerini gerçekleştiren şirketlerin kripto para birimleri içeren işlemleri işlemesini yasaklamaktadır ve resmen 30 Nisan’da yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte, Türk borsaları dijital ve fiat para birimleri de dahil olmak üzere diğer varlıklar için kripto para alım-satım işlemlerini kolaylaştırabileceğinden, yatırımlar yasa dışı kabul edilmemiştir. Türkiye’de şu anda popüler borsalar günlük 1 milyar doların üzerinde işlem görmektedir.
Kripto paraları düzenlemede bir para birimi yerine bir varlık olarak tanımlamak, hükümetin kriptonun bir takas aracı olma seçeneğini masadan kaldırdığı anlamına geliyor. 2023 yılına kadar ismi dijital lira olan bir merkez bankası dijital para birimini (Central Bank Digital Currency, CBDC) piyasaya sürme planları göz önüne alındığında, neyin meşru bir dijital para birimi olup neyin olmadığı arasında net bir ayrım yapmak için düzenleyici bir güç olduğu görünmektedir.
Kripto para borsaları ile ilgili Türkiye’de yaşanan bazı olumsuz olayların ardından, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavacıoğlu, kripto paralarla ilgili düzenlemeler yapılacağını söylemiş ancak genel anlamda bir yasaklama yoluna gidilmemiştir.
Gerçek şu ki, Türkiye’de genel bir yasağın bu aşamada yapılması neredeyse imkansız. Kripto para, insanların şimdiye kadar satın almak ve alım-satım yapmak için özgür oldukları, milyarlarca dolarlık yerel bir pazar durumunda. Birçok insan düzenlemeleri, özellikle dolandırıcılıktan koruyacaksa, memnuniyetle beklediklerini belirtmiştir.
AML (Anti- Money Laundering) ve Bekleyen Vergi Rejimi
Kripto para ödemelerine yönelik yasağının yürürlüğe girmesinden bir gün sonra, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kara para aklamayla mücadele (AML) ve terör finansmanı düzenlemeleri kapsamındaki firmalar listesine kripto para borsalarının ekleneceğini belirtildi. AML, yasa dışı mal ticareti yapmak, vergi kaçırmak, piyasaları manipüle etmek ve haksız elde edilmiş fonları aklamak gibi yasa dışı faaliyetlerden elde edilen karı belirlemek ve önlemek için yürürlükte olan bir dizi prosedür ve yasal düzenlemeyi ifade etmektedir. Duyuru, ülkenin kripto işlemlerini yöneten en son genişleme kurallarının derhal yürürlüğe gireceğini ve “kripto varlık servis sağlayıcılarını” kapsayacağı söylendi.
Haber, kripto işlemlerini ve varlıklarını vergilendirmek için yeni düzenlemenin hazırlandığına dair raporların yanı sıra gelmiştir. Sabah gazetesine göre kripto para, ilerleyen zamanlarda Türk yasalarına göre varlık veya mal olarak kabul edilecek. Raporda, “Kripto finansal varlıkların alımı, edinimi, satışı ve devri ile ilgili yeni bir vergi düzenlemesi getirilecek” denilmiştir. “Yatırımcıları korumak için yeni düzenleme, (bankacılık gözlemcisi BDDK tarafından) kripto para ticaretinin denetim ve gözetim mekanizmasını güçlendirecek.” şeklinde belirtilmiştir.
Yeni verginin kripto varlıkları üzerinden doğrudan vergi mi yoksa gelir vergisi olarak mı alınacağı ilk aşamalarda belirtilmemiş olsa da finans muhabiri Erkan Öz’e göre, yatırımcılardan vergi almak bankalar aracılığıyla çok daha kolay olacağı şeklindedir. Öz, “Bir vergi düzenlemesinin kaçınılmaz olduğunu farkındayız, sadece şeklini ve sürecini bilmiyoruz. Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının süreçten men edilmesi, banka kanalları aracılığıyla kaynaktan vergi alınmasının habercisi olarak yorumlanabilir” şeklinde ifade etmiştir. Ayrıca, “Umarım vergi oranları bu kadar yüksek olmaz ve önümüzdeki yıllarda Türk uygulaması ABD ve AB düzenlemelerine yaklaşır.” olarak da devam etmiştir.
ABD ve İngiltere gibi ülkeler, gelir vergisi yoluyla kripto varlıkları vergilendirmekte ve menkul kıymetler olarak muamele gördükleri için varlık satıldıktan sonra sermaye kazançları vergisi uygulanmaktadır. Türkiye’de ise menkul kıymetler yüzde 23 oranında vergilendirilmektedir.
Düzenleyici Yansımalar
30 Nisan 2021 itibariyle kripto para borsalarına sadece bankalar veya postane aracılığıyla para göndermek mümkün iken kullanıcılar artık kripto platformlarında itibari para yatırmak veya çekmek için popüler elektronik ödeme hizmetlerini ve Papara veya Ininai gibi dijital cüzdan sağlayıcılarını kullanamamaktadır.
Kısa vadede ödeme yasağının sonuçlarından biri ise yerel geliştiriciler ve girişimciler projelerini yeniden değerlendirmek ve ülke dışına taşımak zorunda kalabileceği sebebiyle Türkiye’de Blockchain oluşumunu engellemesi olabilir.
Gelişmekte olan durum hakkında Coindesk’e konuşan Özgür Güneri, düzenlemenin uzun vadede yatırımı sınırlamasını beklenmediğini belirtmiştir. Bunun yerine, durumu Türk düzenleyicilerin kripto düzenlemesinin nasıl bir şekil alacağına karar verme sürecinde olduğu aralıklı bir aşama olarak görmekte olduğunu belirtmiştir. Güneri, “Önümüzdeki birkaç ay içinde Türkiye’de iş dünyası, devlet ve bireysel paydaşların çok daha güvenli bir ortamda faaliyet gösterecekleri düzenlemeler göreceğiz.” şeklinde ifade etmiştir. Ayrıca, “Bu gerçekleştiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ve sermaye piyasalarının, düzenlenmiş şirketlerin yeni düzenlenmiş kripto varlık endüstrisi ile etkileşime girmesine izin vereceğine inanıyorum.” şeklinde devam etmiştir.