Akıllı Kontratlar Gerçek Dünyada Nasıl Kullanılıyor?

Başlangıç Seviyesi
Akıllı Kontratlar Gerçek Dünyada Nasıl Kullanılıyor?

Akıllı kontratlar teknoloji dünyasında bir devrim yarattı. Özellikle metaverse, akıllı kontratlar sayesinde gerçek bir ekonomiye kavuşabildi. Peki akıllı kontratlar gerçek dünyada kullanılmıyor mu? Akıllı kontratların gerçek kullanım alanları neler?

Bu makalemizde, akıllı kontratların gerçek dünyadaki kullanım alanlarına göz atacağız. 

Akıllı Kontrat Nedir?

Akıllı kontrat ya da akıllı sözleşme, bir dizi talimatı yerine getirmek için kendi kendini yürüten ve daha sonra blokzincirde doğrulanan bir koddur. DeFi ekosisteminin ana unsuru olan akıllı kontratlar, blokzincir dünyasının noteri gibi çalışır. 

Akıllı kontratların en önemli avantajlı, karşılıklı güven ihtiyacını ortadan kaldırmalarıdır. Otonom çalışırlar ve merkeziyetsizdirler. Bu sayede üçüncü taraf aracılara ihtiyaç duyulmadan finansal işlemler gerçekleştirilebilir. Bir başka deyişle, bankalar ya da noterler gibi üçüncü tarafların yerini akıllı sözleşmelerin kendi kendini yürütme becerisi alır. 

Akıllı kontratların ne işe yaradığını bir örnekle açıklayalım. Diyelim, bir araba satın alacaksınız. Parayı verdiğinizde arabanın ruhsatının sizin üzerinize geçtiğine emin olmak için alışverişinize bir noterin aracılık etmesi gerekir. Akıllı kontrat, bu notere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırır. Örneğin, 1 Ether (ETH) karşılığında bir NFT sanat eseri alacaksınız. Bunu bir NFT pazar yerinden yapabilirsiniz. NFT pazar yerleri akıllı kontratlar kullanır. Akıllı kontrat, siz satın alma talebi gönderdiğinizde, ücret satıcının hesabına geçene kadar işlemin tamamlanmaması için kodlanmıştır. Aynı şekilde, NFT sizin kripto cüzdanınıza ulaşmadan ücret karşı tarafa aktarılmaz. Yani aslında akıllı kontrat, aynı anda ücretin satıcıya ve NFT eserin size geçmesini sağlar. 

Akıllı kontrat teknolojisi, bir anlaşma veya işlemde aracılara ve sözleşme yaptırımına olan ihtiyacı ortadan kaldırır. Bunu sağlayan, bir akıllı sözleşmede işlemin mekanizmalarını kodun tanımlaması ve kodda belirtilen şartların nihai hakemi olmasıdır. Şartlar gerçekleşmeden işlem gerçekleşmez. Bu nedenle, akıllı sözleşmeler, DeFi ekosisteminin yapı taşı haline geldi.

Akıllı Konratların Gerçek Dünyadaki Kullanım Alanları

Tek bir akıllı sözleşme yalnızca bir işlem türü için kullanılabilir. Bununla birlikte, çoğu merkeziyetsiz uygulama (dApp), sofistike ve sinerjik bir dizi işlevsellik sağlamak için akıllı sözleşmeleri bir araya getirerek çalışır. Çeşitli blokzincir ağlarında finans, oyun, borsalar ve medya dahil farklı alanlarda çalışan binlerce dApp vardır ve bunların her biri akıllı sözleşmeleri farklı şekillerde, farklı amaçlarla kullanabilir. Akıllı sözleşme uygulamalarının amaçlarına örnek olarak alım satım, yatırım, borç verme ve borç alma gibi finansal amaçlar verilebilir. Akıllı kontratlar oyun, sağlık ve emlak uygulamaları için de kullanılabilir. 

Şimdi, akıllı kontratların ve onlar sayesinde mümkün olan merkeziyetsiz uygulamaların gerçek dünyadaki bazı örneklerine bakalım.

Finans dünyasında akıllı kontratlar

DeFi uygulamaları, geleneksel finansal hizmetlere müthiş bir alternatif sunuyor. Bu uygulamaların popülaritesi blokzincir ve akıllı sözleşme teknolojilerinin güvenilir, değiştirilemez ve şeffaf oluşu sayesinde artıyor. 

DeFi uygulamaları, kullanıcılar için tamamen yeni ürün türleri ve merkeziyetsiz iş modelleri sağladı. Ama DeFi, bundan ibaret değil. Bugün DeFi uygulamaları borç alıp verme, alım satım gibi hizmetler sunarak geleneksel bankacılığa da alternatif oluyor. 

Akıllı sözleşmelerin şeffaflık, 7/24 kullanılabilirlik ve düşük maliyet gibi avantajları sayesinde merkeziyetsiz DeFi uygulamaları dünyanın her yerindeki insanlar için finansal hizmetler alanına giriş engellerini azaltma potansiyeline sahip.

DeFi projeleri şimdiden milyarlarca ABD doları değerinde değer elde etti. Kullanıcılar bu yeni nesil finansal hizmetlere katılarak merkezi depolama riskleri ve maliyeti ya da aracı maliyetini ortadan kaldırabilir. DeFi sektörü sadece birkaç yaşında olmasına rağmen, halihazırda tüketicilere değer ve fayda sağlayan yenilikçi dApp'lerin sayısı göz önüne alındığında, akıllı sözleşme destekli dApp'lerin finans sektörü üzerindeki etkileri şimdiden hissediliyor.

NFT’ler, akıllı kontratlar ve oyun sektörü

Küresel oyun endüstrisi, hızla büyümeye devam eden yüz milyarlarca dolarlık bir sektördür. Ancak bu sektörde değerin yaratılma ve endüstri genelinde dağıtılma şekli adaletsiz olabilir. Geliştiriciler oyunlar yapar ve yayınlar; oyuncular bu oyunları oynamak ve bunlarla etkileşim kurmak için para öderler. Bu, oyuncuların oyun içi varlıklara ve oyun yapılandırmalarına erişimin kilidini açmak için para harcadığı tek yönlü bir değer akışı yaratır. Para harcar, oyun içi öğeler satın alırsınız ama o öğelere asla gerçekten sahip değilsinizdir. Öğeler, ilgili oyunun sunucularındadır. Ayrıca gerçek para harcadığınız oyunlarda gerçek para kazanmanız mümkün değildir. Daha doğrusu, değildi… Blokzincir teknolojisi bu durumu kökten değiştirdi. 

Değiştirilemez token’lar (NFT) sayesinde oyuncular, oyun içi öğelerine gerçekten sahip olabilirler. Bu ise gerçek ve çift yönlü bir oyun ekonomisi oluşturmanın temelidir. Diyelim bir oyun arazisi aldınız. Bu araziye NFT biçiminde sahip olursunuz. NFT, merkeziyetsiz bir tapu senedi işlevi görür. Daha sonra bunu, akıllı sözleşmeler sayesinde NFT pazar yerlerinde satabilir ve kripto para kazanabilirsiniz. Kazandığınız kripto paraları da kripto borsalarında itibari paraya dönüştürmeniz tabii ki mümkündür.

Ayrıca, yine akıllı kontratlar sayesinde blokzincir oyunları, çeşitli görevleri tamamlayan oyuncuları kripto paralarla ödüllendirir. Burada akıllı kontratın gerçekleşme şartı, bir görevi tamamlamaktır. Oyuncu bu görevi tamamladığında otomatik olarak kripto para kazanır.

Bütün bunlar sayesinde oyun dünyasında play-to-earn (oyna-kazan) konsepti gündeme geldi. Daha önce oyuncular, bir oyunda daha iyi noktaya gelebilmek için ödeme yapıyordu (pay-to-win). Şimdi ise oyunu oynayarak gelir elde edebiliyorlar. Yakında birçok çevrimiçi oyunda bu konsepti daha yaygın görmeye başlayacağız. 

Hukuk alanında akıllı sözleşmeler ve blokzincir

Belki de gerçek dünyadaki en umut verici akıllı sözleşme kullanım alanlarından biri, bu teknolohinin yasal olarak bağlayıcı sözleşme işlevi görme potansiyelidir. Özellikle son dönemde bağlayıcı yasal anlaşmalar için e-imzaların ortaya çıkmasıyla beraber teknoloji, hukuk alanında yeniliğin öncüsü oldu. Akıllı sözleşmeler de bu alandaki bir başka yeni gelişmeyi temsil ediyor ve yakında yasal anlaşmaların tarafları için bir seçenek haline gelerek avukatların ve diğer aracıların kullanılmasından kaynaklanan maliyetleri düşürmesi olası.

Bazı ABD eyaletleri, akıllı sözleşmelerin belirli bağlamlarda hukuk alanında kullanımına izin vermeye başladı bile. Örneğin, Arizona, akıllı sözleşmeler aracılığıyla uygulanabilir yasal anlaşmaların oluşturulmasına izin veriyor. Kaliforniya’da ise doğum, ölüm, evlilik gibi sertifikalar blokzincire kaydedilebiliyor.

Gayrimenkul sektöründe blokzincirler

Akıllı sözleşmeler, token’laştırma (tokenizasyon) yoluyla, varlıkların kısmi mülkiyetini geliştiriyor ve blokzincir ile emlak işlemlerini birleştirerek birçok kişi için ilk yatırım engellerini azaltıyor. Özellikle, blokzincirlerle gayrimenkulü bir araya getiren RealT ve SolidBlock gibi kimi platformlar, gayrimenkul varlıklarının token’laştırılması için başarılı girişimlerde bulundu. 

Akıllı sözleşme teknolojisi, gayrimenkul işlemlerine blokzinciri dahil ederek dokümantasyon ve işlem süreçlerini de yeniden kurgular. Örneğin, Gürcistan Cumhuriyeti 2016'dan beri blockchain tabanlı bir tapu sicili geliştiriyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi diğer ülkelerde de benzer projeler sürüyor.

Bir ev veya başka bir mülk satın alan herkes, tapu devirleri ve komisyoncu ücretleriyle bağlantılı gizli maliyetleri bilir. Bunlar, aracısız çalışan akıllı sözleşmeler sayesinde azaltılabilecek ve hatta ortadan kaldırılabilecek maliyetlerdir. Bir mülk token haline getirildiğinde, gerekli kayıt tutma işlemlerinin çoğu, taraflara zaman ve para tasarrufu sağlayabilen ilgili akıllı sözleşmeler aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Hatta bazı uzmanlar, akıllı sözleşmelerin kira sözleşmelerini ve karmaşık kredi veya ipotek sözleşmelerini, ayrıca garantileri ve sigortayı kolaylaştırarak taraflara fayda sağlayabileceğini iddia ediyor. Gayrimenkulde akıllı sözleşmeler ve blok zincir kullanıldıkça, hukuk danışmanına veya diğer danışmanlık hizmetlerine olan ihtiyaç daha az önemli hale gelir ve böylece maliyetler düşer.

Gelişen teknolojilerde akıllı kontrat uygulamaları

Blokzincir ve onunla bağlantılı akıllı kontrat teknolojisinin en heyecan verici uygulamalarından biri, makine öğrenimi ve yapay zeka (AI) ile ilgili olanlar gibi karmaşık hesaplama görevlerini kolaylaştırma yeteneğidir. Yapay zekanın veri-yoğun işlemesini, blokzincir teknolojisinin merkeziyetsiz güvenliği ve değiştirilemeziyle birleştirerek AI destekli akıllı kontratlar oluşturmak mümkündür.

Akıllı kontrat uygulamaları çeşitli sektörlerde uygulanmaya başladıkça, yeni rollerine uyum sağlamak için akıllı kontratların giderek daha kompleks hale gelmeleri gerekecek. İlkel akıllı kontrat kullanım senaryoları manuel olarak tasarlanabiliyor. Ama yapay zeka özellikli akıllı kontratlar, teknolojinin yeteneklerini önemli ölçüde genişletme potansiyeline sahip olan son derece karmaşık, daha duyarlı, uyum sağlayabilir, esnek merkeziyetsiz uygulamalar geliştirmenin önünü açabilir. 

Birçok uzman, AI ve blokzincir teknolojilerinin birbirini tamamlayacağını öngörüyor. Akıllı sözleşmeler, yapay zeka teknolojisinin gelişmiş hesaplama yeteneklerinden ve uyarlanabilir sistemlerinden faydalanabilir. Yapay zeka uygulamaları ise kural dizilerinin otonom yürütülmesi ve hassas ve değerli makine öğrenimi verilerinin var olması için güvenli bir ortam sağlanması konularında akıllı sözleşme teknolojisinden yararlanabilir. 

Akıllı kontratların diğer sektörlerdeki olası faydaları

Buraya kadar akıllı kontratların yalnızca gerçek dünyadaki başat faydalarını ve kullanım alanlarını gördük. Ancak bu teknoloji hızla gelişmeyi ve yaygınlaşmayı sürdürüyor. Birçok araştırmacı ve geliştirici, giderek büyüyen ve Web3 için çok önemli olan Nesnelerin İnterneti (Internet of Things - IoT) ekosisteminin çeşitli ihtiyaçlarını akıllı kontrat kullanarak karşılıyor. Blockchain teknolojisi genel olarak IoT cihazlarına güvenlik ve şeffaflık sağlamak için kullanılıyor olsa da, akıllı kontratların avantajları bu entegrasyonu daha da ileriye götürebilir.

Sağlık hizmetleri, karşılıklı güven gerektirmeyen ve şeffaf veri paylaşımı için blockchain teknolojisini kullanmaya başlayan bir diğer sektör. Sağlık hizmetleri ve blokzincir teknolojisi arasındaki ilişki, akıllı kontratların entegrasyonuyla da desteklenebilir. Aynı şey nakliye sektörü için de geçerli… Akıllı kontratlar sayesinde yoğun entegrasyon isteyen süreçler çok daha risksiz, güvenli, maliyetsiz gerçekleşir. 

Akıllı kontratların ve diğer blokzincir teknolojilerinin bugüne kadarki serüveni gösteriyor ki gidecek hâlâ çok yolumuz var. Ancak gördüğünüz gibi, akıllı kontratlar her geçen gün daha fazla sektörde kendine yer buluyor. Gelecek dönemde de başta akıllı kontrat olmak üzere blokzincir teknolojilerinin devrimine şahit olmaya devam edeceğiz.